[PDF] Karabatak 10 - eBooks Review

Karabatak 10


Karabatak 10
DOWNLOAD

Download Karabatak 10 PDF/ePub or read online books in Mobi eBooks. Click Download or Read Online button to get Karabatak 10 book now. This website allows unlimited access to, at the time of writing, more than 1.5 million titles, including hundreds of thousands of titles in various foreign languages. If the content not found or just blank you must refresh this page



Karabatak 10


Karabatak 10
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayın Dağıtım Paz. San. ve Tic Ltd. Şti
Release Date :

Karabatak 10 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayın Dağıtım Paz. San. ve Tic Ltd. Şti this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Karabatak Göçü Tolstoy, eserlerinde ilkbahardan iki şekilde söz eder: Her şeye, bütün kötülüklere rağmen ilkbahar güzeldir, müjdedir ve zaten güzel olan her şey, onda daha da güzelleşir. Şair ve yazarlar tarafından ilkbahar bu kadar iltifata layık görülürken sonbahar, hayat veren hiçbir şeyle bağdaştırılmaz. O, gidişin ayak seslerini barındırır derinlerde ve hiçbir güç arındıramaz sonbaharı bu yükten. Bütün şairlerle yazarlar ağız birliği edip sussalar ve ona böyle özellikler vermekten vazgeçseler de insanın ara sıra gözünü gökyüzüne çevirmesi yeterlidir. Göçmen kuşlar yeter sonbaharı ele vermeye. Fakat bu göçe şahit olmak için gözü uzaklara çevirmeye gerek yoktur. Göç, Karabatak’ın sayfalarında başlıyor. Karabatak dosyasının semalarında uçuruyor şairleriyle bütünleşen efsanevi kuşları. “Bülbül”ü, “Kuzgun”u, “Simurg’un kuşları”nı, “Albatros”u, “Akbaba”yı, “Güvercin”i, “Kartal”ı, “Turna”yı ve elbette “Karabatak”ı. Ama başka şairleri de var Karabatak’ın: Hüseyin Akın, Ayşe Sevim, Çayan Özvaran, Nurettin Durman, Dursun Güzel, Hüseyin Karaca, Yusuf Duruk, Meryem Kılıç, Sümeyra Yaman, Hasan Akay, Kamil Remzi Cin, Şafak Çelik, Emirhan Kömürcü, Fuat Eren ve F. Nuriye Torun. Bu sayının poetika yazarları: “Şairlerin Mekânla İlişkileri üzerine Notlar” yazısıyla Ali Galip Yener, “Yüksek Gerilimli ve Çoksesli Bir Şiir: Av Edebiyatı” yazısıyla Mustafa Kurt, “Şair ve Aktör” yazısıyla Hüseyin Karaca. “Sönmüş Ateşin Gülü” başlıklı deneme yazısıyla Mehmet Sabri Genç yine sarsıyor ruhlarımızı. “Ömer Hayyam Rübailerinin Üç (Dört) Tercümesi Hakkında” eleştiri yazısıyla Naci Akıncı kitap köşemizi zenginleştiriyor. Odak sayfasının bu sayıdaki usta fotoğrafçısı ise Metin Arabacı. Karabatak onuncu sayısında da unutulmayacak bir röportaj sunuyor okurlarına. “Küçük Şey Yoktur” ve “Bir’in Sırrı” adlı eserleriyle dünyaya ve yaratılışa yepyeni bir gözle bakmayı öğreten Kemal Ural, bu ayki konuğumuz. “Dünyanın En Büyük Sevgileri ve Acıları Gizli Kalanlardır” diyen Kemal Ural münzevi sessizliğini ilk kez bozuyor. Elli üç sene önce yayınladığı Şule Dergisi’nin hazırlıklarını ve kısa ama iz bırakan öyküsünü paylaşıyor okurlarımızla. Bu sayının öykücülerine gelince: “Ilık Kar”la Güzide Ertürk, “Rüyasında Deniz Gören Adam”la Hasibe Çerko, “Uzun Kışın Suçlusu”yla Demet Soysal, “Sadekâr”la Sümeyra İkiz, “Ağlamak Özlenir” ve “Bana Rengini Söyle Çocuk”la Bünyamin Demirci. Ayrıca her sayının değişmez isimlerini zikretmek gerek: Gezi yazılarıyla Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş ve H. Hümeyra Şahin; tiyatro yazısıyla Hüseyin Sorgun; sinema yazısıyla Hakan Bilge; aktivist yazılarıyla Oya İşeri Gever; fotoğraflarıyla Kemal Kaya; Kemal Ural çizimiyle Ertan Sertöz; fotomanipülasyonları ve enfes tasarımlarıyla Sedat Gever. Sonbahar göçü Karabatak’ın sayfalarında başlıyor.



Karabatak 7


Karabatak 7
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 7 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Baharın Kapısında Baharı hak etmek gerekiyor. Kışa tahammülü olmayanlar baharın anlamını ne bilsin. Fakat haktan çok bir lütuftur bahar yine de, çalışmak yetmez. Hiçbir çabayla ödenmez güneş ve çiçekler. Karabatak kışı çalışarak ve bahar düşleri kurarak geçirdi. Sahih bir edebiyatın karşılıksız kalmayacağını gösterdi ona zaman. Yankının sese verdiği gücü kim inkâr edebilir! Ruhlardaki karşılık hiçbir karşılığa benzemez. Biçimdeki değişiklikten duyduğunuz hoşnutluğu paylaştınız bizimle. Muhtevadaki zenginliğin uyandırdığı coşkuyu. Doğrusu Karabatak bu dikkatlerle irtifasını yükseltmeye devam ediyor yedinci sayıda da. Başka vadilerde şiirler köklerini nerelerde oyalarsa oyalasın, Karabatak’ın şiirleri kökleriyle gök arasında bir ilinti kurmaya çalışıyor. On dokuzu Türkçemizle yazılmış, sekizi başka iklimlerden tercüme edilmiş yirmi altı şiirle huzurunuza çıkıyoruz. Poetika sayfalarımız yine dopdolu. Şiir üzerine düşünen seçkin kalemler öyle bir savuruyorlar ki harmanı aşk olsun! Deneme suları da dalgalı Karabatak’ta; altı fırtınalı deneme, deniz tutmayan okurlarını bekliyor bordasına. Öykülerimiz mi, hep akılda kaldı Karabatak’ın öyküleri. Bu sayıda altı öykü zeka ve kurgu parıltılarını düşürmeye devam ediyor okurlarının göz bebeklerine. Karabatak’ın bu sayıda Prof. Dr. Sadettin Ökten’le yapmış olduğu röportaj çerçevelenip duvarlarımıza asılsa yeridir. Bütün satırların altını çizdiğimizden spot bulmakta zorlandığımızı söylemeliyiz. Yine de birkaç satır alıntıyla taçlandıralım sunuşumuzu: “Avrupa modernizmi Amerikan tüketimine ve pragmatizmine evrildi. Şu anda dünyada hâkim olan, Amerikan tipi modern insandır. Yüzeyseldir, basittir, yaptığı “bir” işi iyi bilir ve yapar, düşünmez, onun yerine başkaları düşünür ve bol bol tüketir ve tüketimin bir erdem olduğuna inandırılmıştır. İnsanlara ilgili görünür ama öyle bir eğitimi yoktur, ilgilendiğini zanneder ama ilgilenemez. Sonra da ölür. Akıllıları intihar eder. Bu çileye dayanamaz, çatlar.” Bu ayki dosyamızın konusu, şehirlerini peşi sıra sürükleyen, o şehirlerin bir dokusu haline gelen romanlar. “Huzur”un İstanbul’u, “Suç ve Ceza”nın St. Petersburg’u, “Pál Sokağı Çocukları”nın Budapeşte’si, “Çavdar Tarlasındaki Çocukları”nın New York’u, “Midak Sokağı”nın Kahire’si ve “Daisy Miller”in Cenova’sının yer aldığı dosyanın edebiyat mekan ilişkisi bağlamına yeni boyutlar kazandıracağını umuyoruz. Karabatak, hayattan ve onu besleyen felsefesinden kesitler sunan denemeleriyle, İstanbul’u ve dünyayı odalarımıza taşıyan gezi yazılarıyla, Türk musikisinin eşsiz seslerinden Kâni Karaca’nın ele alındığı müzik sayfasıyla, uzak sanılsa da aslında aynı sarkacın birbirinden ayrılmaz parçaları olan sansür ve özgürlük dengesinin irdelendiği tiyatro bölümüyle, her esere yeni bir ruh veren kitap incelemesiyle, Yeşilçam’ın efsanevi Cüneyt Arkın filmlerinin mercek altına alındığı sinema yazısıyla, karikatürleriyle, fotoğraf, illüstrasyon ve özgün görselliğiyle zengin bir baharın müjdesini veriyor okurlarına.



Karabatak 16


Karabatak 16
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 16 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


EDEBİYAT ZULME ALIŞMAYA İZİN VERMEZ Yaşadığımız coğrafyanın sınır taşlarıyla oynayanlar, çaresizlik engereğinin kalbimize çöreklenmesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Mazlumlara mazlum olma hakkını bile vermeyen postmodern zamanlar, algıların ayarlarıyla oynayarak intikam kurgularını adım adım gerçekleştirmekte. Edebiyatçılar şunu gayet iyi bilirler; yazdıkları edebi metinlerde suç ne kadar çirkin olursa, intikam o kadar haklı olur. Bu yüzden kahramanlarına bir intikam aldırmak istiyorlarsa o intikamı haklı kılacak bir suç zemini hazırlamak zorundadırlar. Elle tutulur, gözle görülür dünyanın kurguları da farklı değil aslında. Mazlumların masum olmadığını kanıtladığınızda masum olmayan bütün eylemlerinize meşruiyet kazandırmış oluyorsunuz. Ölçünün “çıkar” olduğu bir dünyanın şiddet gerekçelerini makul bulan zihinlerin farkında olmaksızın suça yardım ve yataklık ettiğini söylemek, mazlum coğrafyaların şair ve yazarlarının boynunun borcudur. Bu sorumluluk bizden iki sanatsal tavır bekliyor: İlki mısralarımız ve cümlelerimizle insan onuruna sahip çıkarak mazlumun mazlum olmasına dahi izin vermeyen şov dünyasının gösterisini bozmak. İkincisi ümitsizliğin kalplerimize yerleşmesini kolaylaştıran alışkanlıkları edebiyatın balyozuyla kırarak zillet duygusunu ruhlardan söküp atmak. Zira insanız biz, ateşle çepeçevre kuşattıklarında dahi ölümü kabullenmek gibi bir seçeneğimiz olamaz. Bırakın intiharı ümitsizliğin bile yasaklandığı bir inancımız var üstelik. Bu duygu ve düşüncelerle hazırladık yeni sayımızı. “Postmodernizm: Nereye Kadar?” sorusu etrafında örülen dosyamızda Şafak Çelik, Naime Erkovan, Güzide Ertürk, Fatih Taşcı, Ayşe Sevim, Bünyamin Demirci, Hamdiye Hale Özcan ve Oya İşeri Gever farklı açılardan postmodernizmi irdeledi ve algılar üzerindeki rolünü mercek altına aldı. Karabatak röportajı, mimari alanda birçok başarıya imza atan, sayısız öğrenci yetiştiren ve belki de en önemlisi, Bahariye Mevlevihanesi’ni ülkemize yeniden kazandıran, İstanbul âşığı Prof. Dr. M. Baha Tanman’la yapıldı. “Bize Globalizasyon Diye Yutturulan Şey Aslında Standardizasyon” diyen Tanman’a, Karabatak sorularını yönelten isim Songül Koç. Bu sayının şairleri Ayşe Sevim, Hüseyin Akın, Murat Batmankaya, Bülent Ata, Çayan Özvaran, Meryem Kılıç, Sümeyra Yaman, Emirhan Kömürcü, Zeynep Ural, Mustafa Uçurum, Fuat Eren, Mehmet Can Acer, Kamil Remzi Cin, Muhammed İkbal Yıldırım, Nazlı Ergin Duran, F. Nuriye Torun, Yusuf Koşal, Sevgi Yerlioğlu, Şafak Çelik, Samet Koparan, Sare Öztürk, Şeyhmus Duymuş, Ümit Özaltın ve Deniz Atay. Öykücülerimizi de analım: Bahar Paşalı, Bünyamin Demirci, Fatma Akdağ, Murat Batmankaya, Merve Büyükçapar, İlknur Demirci, Özlem Metin, Elif Öz, Hamdiye Hale Özcan ve Hanife Çakır. Deneme yazarlarımız, Mehmet Sabri Genç, Ali Ömer Akbulut, Hasibe Çerko ve Büşra Sürgit yine öznel yaklaşımlarıyla hayatı ve edebiyatı yorumladılar. Poetika yazarlarımıza gelince: “Bugün Şiir Üzerine Düşünmek Neden Gerekli” diyen şair Adnan Özer ve geçen sayı ilk bölümünü yayınladığımız “Anlam ve Yorum Üzerine Rast-Gele Düşünceler” yazısının ikincisiyle devam eden ve “gerçek metin”i sorgulayan üstadımız Prof. Dr. Hasan Akay. Müzik sayfamızda Zeynep Ural, Jasmine Choi’un sanat kariyerinde hangi aşamalardan geçtiğine ışık tutarken kitap sayfamızda Dr. Hatice Kübra Eke, Prof. Dr. Mehmet Oğuz Yenidünya’nın Hastalar İnsandır isimli son kitabını Karabatak okurlarına tanıtıyor. Ayrıca Hasan Akay mensur şiiriyle, Muhsin Mete de bir gezi yazısıyla bu sayımızda yer alıyorlar. Sare Öztürk, Prof. Dr. Mehmet Kanar, Ahmet Cora, İdris Çakmak ve Naime Erkovan’ın çeviri şiirleri ise Karabatak sayfalarını zenginleştiriyor. Ve elbette olmazsa olmaz dostlarımız Hüseyin Sorgun, Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş, H. Hümeyra Şahin, Fatih Korgan, Hakan Bilge, Ertan Ayhan Sertöz ve Sedat Gever. Karabatak on altıncı kez havalanıyor.



Karabatak 15


Karabatak 15
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 15 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


DUA ACILARIMI HAFİFLETİYORDU* “Acılarla Gölgelenen Edebiyat” dosyamızı hazırlarken yaşayacağımız acıdan habersizdik. Ülkemizin yetiştirdiği önemli kültür ve sanat insanlarından Ayşe Şasa Hanımefendi’yi ebediyete uğurlayacağımız aklımızın ucundan dahi geçmiyordu. Kendisine Allah’tan rahmet ve nefsine karşı açtığı savaşı galibiyetle noktalayan örnek yaşantısının geride kalanlara rehber olmasını diliyoruz. Dosyamızı acılardan beslenen eserlere ayırdık. Bu bağlamda Bünyamin Demirci Akif’in ölümsüz duası “Çanakkale Şehitlerine” şiirini; Şafak Çelik Taşlıcalı Yahya Bey’in Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi üzerine kaleme aldığı mersiyesini; Tuna Lütfü Yukay, Refik Halid Karay’ın bir nevi sürgün günlüğü olan “Gurbet Hikâyeleri”ni ve Meryem Kılıç, Rabindranath Tagore’un acılarla yoğrulmuş “Meyve Zamanı” adlı eserini inceledi. Röportajımızı yine ülkemizin yetiştirdiği nadir sanatçılardan biriyle yaptık: Hattat Hasan Çelebi. Kendisine sorular yönelten kişi, onun yetiştirdiği yüzlerce öğrencisinden biri olan Sare Çizmecioğlu. “Ateşi külle örterler” diyen Hasan Çelebi, sanata bakışını ve bir sanatçı olabilmenin uzun ve meşakkatli yolunu dergimize anlattı. Bu sayının şairlerine gelince: Ayşe Sevim, Hüseyin Akın, Şafak Çelik, Çayan Özvaran, Meryem Kılıç, Emrah Yolcu, Sümeyra Yaman, Emirhan Kömürcü, Sevgi Yerlioğlu, Yusuf Koşal, Nurettin Durman, F. Nuriye Torun, Fatih Taşcı, Kamil Remzi Cin, Fuat Eren, Koray Feyiz, Şeymanur Cuvoğlu, Bülent Özdemir, Sedanur Saka, Muhammed İkbal Yıldırım, Şeyhmus Durmuş, Sare Öztürk, Nazlı Ergin Duran ve İlknur Yardımcı. Öykücüler: Demet Soysal, İlknur Demirci, Muhammed İkbal Yıldırım, Nimet Büşra Kararmaz, Emine Bayındır, Zeynep Kaplantaş, Emre Şahin, Şule Köklü, Hande Aydın ve Cüneyt Tüzel. Poetika yazarları: Hasan Akay, Muhammed Sarı ve Sümeyra Yaman. Deneme yazarları, yeni projesinin ilk yazısını Karabatak için kaleme alan Mehmet Sabri Genç ve Büşra Sürgit. Ayrıca gezi yazılarıyla Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş, “Şehir ve Edebiyat” köşesinin yazarı H. Hümeyra Şahin, tiyatro yazısıyla Hüseyin Sorgun, sinema yazısıyla Hakan Bilge, Arap dünyasından bir müzik yazısıyla Sare Öztürk, kitap yazılarıyla Fatih Taşcı, Sevgi Yerlioğlu ve Nurbanu Dönmez dergimizde yerlerini alıyorlar. Aslı Doğan fotoğrafıyla, Ertan Ayhan Sertöz çizimleriyle ve elbette Sedat Gever fotomanipülasyonlarıyla bu sayımızı zenginleştirdiler. Karabatak on beşinci kez havalandı. *Ayşe Şasa, Karabatak Sayı 2



Karabatak 13


Karabatak 13
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 13 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Uğurlu 13 On üç rakamına dair mitlerle doludur Batı dünyası. Birçok otelin oda numaraları arasında on üçüncü oda yoktur, uçakların çoğunda atlanır bu sıra numarası, Formula 1’de hiçbir arabaya verilmez on üç sayısı. Rakam korkutur. Batıl inançları olmayanlar da vardır fakat onlar da ne olur ne olmaz diyerek temkinli davranırlar ona karşı. Hele de on üç, bir Cuma gününe denk gelirse… İki olumsuzdan bir olumlu doğduğunu daha ilkokul sıralarında öğrendik. O halde iki uğursuz da bir uğurlu meydana getirmeli. Bu nedenle on üçüncü sayımızla hem rakamı hem de uğursuz kabul edilen karabatak kuşunu aklıyoruz. Nasıl mı? Dergiyi her zamankinden daha dolu çıkararak. Bu sayıdaki şairlerimiz Ayşe Sevim, Murat Batmankaya, Hüseyin Akın, Sümeyra Yaman, Şafak Çelik, Meryem Kılıç, Nurettin Durman, Çayan Özvaran, Mustafa Uçurum, Emirhan Kömürcü, Fuat Eren, Nuriye Torun, Kamil Remzi Cin, Adnan Metin, Sevgi Yerlioğlu, Yusuf Koşal, Koray Feyiz, Elis Özer, Berkay Öztürk, Edanur Aydın ve Sare Öztürk. Nesre gelince; ilk sayıdan beri Karabatak ailesinin direklerinden biri olan ve istikrarlı yürüyüşüyle “Karekök Hayat” projesini tamamlayan Mehmet Sabri Genç, bu sayıda Batı’nın “Bozkırkurdu”nu Doğu’nun “Bozkılkurdu”yla karşı karşıya getirirken, “Absürt” dosyamıza da sıra dışı bir katkıda bulunuyor. Diğer deneme yazarlarımız, Meryem Kılıç, Sare Çizmecioğlu ve Sümeyra Yaman. Poetika bölümümüzün yetkin kalemleri, Murat Batmankaya ve Mustafa Kurt. Şiir çevirmenlerimiz Emirhan Kömürcü, Prof. Dr. Mehmet Kanar, Naime Erkovan, Sare Öztürk ve İdris Çakmak. Bu sayımızın öykücüleriyse bir hayli kalabalık: Bahar Paşalı, Bünyamin Demirci, Hamdiye Hale Özcan, Ayşe Uçkan, Mehmet Babalıoğlu, Yücel Özgür, Merve Büyükçapar, Sibel Özşirin, Hanife Çakır ve Henry van Dyke’ın bir öyküsünü çeviren Merve Yalçın. Elbette ilk kez İstanbul’a gelen ünlü “Cats” müzikalini de unutmadık. Her ne kadar kedi, zaman zaman bir uğursuzluk işareti kabul edilse de bu kediler zararsızdır çünkü bunlar bir şairin, T.S.Eliot’ın kedileri. Karabatak için müzikali izleyen Zeynep Ural “Kedi Olma Bileti”yle izlenimlerini aktarıyor. Röportaj sayfalarımıza tezhip, resim, minyatür gibi birçok sanatı ruhunda barındıran önemli bir sanatkârı konuk ediyoruz: Cahide Keskiner Hanımefendi’yi. “İnsan olan her yerde süsleme var” diyen Cahide Keskiner’in, sanatı ve evreni sanatkârane yorumlayışına tanık oluyoruz. Dosya konumuza gelince: Uğursuzluk konusunda olmasa da onun belki başka bir yorumlanışı olabilecek bir meseleyi irdeliyoruz bu sayımızda. Absürt edebiyatı ve onun temsilcilerini Karabatak okuruyla buluşturuyoruz. Dosyada yer alan isimler: Geniş ve kapsamlı bir makale çevirisiyle Doç. Dr. Hakan Çil, “Palto’dan Çıkan Absürt” yazısıyla Ela Korgan, “Meursault, Tanıdık Bir Yabancı” yazısıyla Fatih Taşçı, “Godot ve Beklemek” ile Oya İşeri, “Doğarken Herkes Kahraman”la Güzide Ertürk ve “Teslimiyet ve Umursamazlık Sınırında Bir Kahraman: Joseph K.” yazısıyla Naime Erkovan. Ve olmazsa olmaz sadık dostlarımız Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş, Ali Ömer Akbulut, H. Hümeyra Şahin, Yasemin Karahüseyin, Hüseyin Sorgun, Hakan Bilge, Ertan Sertöz, bu sayıda Çağatay Göktan ve elbette derginin estetik mimarı Sedat Gever. Karabatak’ın on üçüncü havalanışı uğur getirsin.



Karabatak 6


Karabatak 6
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 6 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Bir Yıl Bin Yıl Bir yılı bin yıl gibi geçer dergilerin; ne canlılara benzer ömrü ne cansızlara. Bir yılı geride bırakmışsa bir dergi bin yıl yaşamıştır, bilenler bilir. Bir düşünce kalesine benzetenler dergiyi, belli ki bir savunma mevzii olarak görmüşlerdir onu. Savunulacak olan nedir? Bir saldırıya mı maruz kalmıştır düşünce? Shakespeare, bu çağda yaşasaydı Hamlet’i şöyle konuşturabilirdi: “Sığ olmak ya da olmamak; işte bütün mesele bu!” Sıradan olan “nitelikli”, sığ olan “derin”in yerine göz dikmişse, dahası işgal etmeye başlamışsa topraklarını, dergileri kalelere benzetenlerin işaretleri bayraklar gibi dalgalanmalıdır burçlarda. Bir kaleyse Karabatak, olsa olsa bir boğaz kalesidir, önünden derin suların görkemli bir ırmak gibi aktığı. Bir yılda köprünün altından ne sular geçmiştir. Ne şiirler, ne öyküler, ne denemeler… Ne sözler söylenmiştir bir soru cümlesinin ardından, okuyanlara “Daha önceleri neredeydiniz?” dedirten. Karabatak’ın birinci yılını sözleriyle noktaladığımız Neyzen Salih Bilgin de o bilgelerden biri. Bu soluğa yalnız neyzenlerin değil, şair ve yazarların da ihtiyacı var. Göğsüne vurarak söylediği şu söze kulak verelim: “Bak bu bir ney! Esas neyzen buraya üflüyor. Neyde cambaz olmaya gerek yok. Bu bağı kurarsan bir tek sesle birçok şeyi anlatabilirsin. Bugüne kadar üretilen hiçbir ney birbirine benzemedi ve benzemeyecek. Bu bir tane ney var demektir. O ney de bu! Öbürü araç, kamış parçası. Bu ruhla, bilinçle birleşirse esas sesi verir. Biz aracıyız sadece. Emrettiği ve verdiği kadarıyla üflüyoruz.” Her şey kalpte olup bitiyor madem, övgünün gerçek sahibinden uzak düşmekten korkmalı. Bu bilinci kaybetmeden yürümeli; fakat tel üzerinde değil. Tel üzerinde yürüyen edebiyat cambazlarının dengesi bozulalı çok oldu. Kalabalıklara yapılan gösteriler değil miydi Şeyh Galip’e, “Halkın beğenisi felakettir,” dedirten. Karabatak’ı bu sayıdan itibaren yeni bir ebat ve tasarımla sunuyoruz. Ebadımızı küçültmüş olmamız bu sayfada muhtevaya dair çok şey söylememize izin vermiyor. Bu görevi “İçindekiler” sayfalarımıza bırakmakla beraber, dosyamızın Robinsonad romanlar üzerine olduğunu, hatırlatalım. Daniel Defoe’nun “Robinson Crusoe”, İbn Tufeyl’in, “Hay bin Yakzan”, William Golding’in “Sineklerin Tanrısı”, Marquez’in “Bir Kayıp Denizci”, Jules Verne’nin “Esrarlı Ada”, Edgar Allan Poe’nun “Nantucketli Arthur Gordon Pym’in Öyküsü” romanlarından yola çıkarak hazırladığımız bu dosyanın “insan” ve hırslarını tanıma açısından ufuk açıcı olacağını düşünüyoruz. Karabatak bir kez daha havalanıyor kanadından acı sular damlatarak.



Karabatak 12


Karabatak 12
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 12 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Karabatak İki Yaşında “Büyüklere deseniz ki: ‘Pembe tuğladan bir ev gördüm, pencerelerinde sardunyalar, damında güvercinler vardı…’ Bu evi gözlerinin önüne getiremezler. Onlara şöyle demeniz gerekir: ‘Yüz bin franklık bir ev gördüm.’ Bunun üzerine haykırırlar: ‘Ne kadar güzel ev!’” Sayıların insanlar için ne kadar önemli olduğunu Küçük Prens bu sözleriyle sürekli hatırlatır bize. Çünkü sayılarla başlarını dik tutar insanlar, sayılarla omuzlarını düşürürler, sayılarla sevilirler ve yine onlarla mahrum bırakılırlar her şeyden. Oysa çoğalıp azalsalar da rakamların önemli olmadığı alanlar mevcuttur hayatta ve bu alanların başında edebiyat gelir. Peki hiç mi işi olmaz edebiyatın rakamlarla? Elbette hayır, çünkü öyle sayılar vardır ki çağrışımlarına edebiyat bile kayıtsız kalamaz. Örneğin bir’e karşı koyamaz. Vahdetin, tekliğin, eşsizliğin, daha önemlisi kendisi başta olmak üzere her şeyin kaynağıdır O. Edebiyat, ancak onu ululadığında bilir var ve ebedi olacağını. Vazgeçemediği sayıların diğeri iki’dir. İki, sonsuzluğu kırıp onu nihayetlendirmek demek. İki, bir şeyin karşıtının bulunması demek. İki, zıtlıklar demek. İki, seçenek demek. İki, boyun eğmemek demek. Ama en önemlisi iki, aşk demek. Edebiyatın sayılarla işi olmaz dedik fakat aşk söz konusu olunca işler değişir ve onun kıpırtısını bile duyduğu anda, kainatın en karanlık köşesinden dahi çıkagelir. Böylece aşkın ve ikinin kesiştiği yerde buluşur edebiyat ve ortaya Karabatak çıkar. Dayanağımız aşk olduğundan ve Karabatak iki yaşına girdiğinden on ikinci sayıyla bunu kutlamak gerekirdi. O yüzden dosyamızı efsaneleşmiş aşklara ayırdık. Akla ilk gelen isimler elbette Leyla ile Mecnun, Romeo ve Juliet, Mem û Zîn, Leander ile Hero ve Hüsn ü Aşk’tır. Tabii ki Yusuf ile Züleyha’yı unutmadık. Hatta Yusuf, röportajımızın merkezinde yer aldı. Karabatak ailesinden genç yönetmen Faysal Soysal’ın dikkatleri üzerine çeken ve ödüllendirilen “Üç Yol” filminin hayat kaynağı Yusuf’tur. “İnsanlığı ilk âna götürecek rüyayı görmeye geldim” başlıklı röportajın en az Soysal’ın filmi kadar ilgi çekeceğine inanıyoruz. Aşkın bir diğer adının şiir olduğunu bilerek şairleri özgür bıraktık. Kimler mi bunlar? Hasan Akay, Ayşe Sevim, Hüseyin Akın, Şafak Çelik, Nurettin Durman, Dursun Güzel, Çayan Özvaran, Yusuf Duruk, Meryem Kılıç, Hüseyin Karaca, Sümeyra Yaman, Emirhan Kömürcü, Kamil Remzi Cin, Bünyamin Demirci, Fuat Eren, Metin Erol, F. Nuriye Torun ve Sevgi Yerlioğlu. On ikinci sayımızın öykücüleriyse Demet Soysal, Nur Kıpçak, Bünyamin Demirci, Nimet Büşra Kararmaz, Fatma Akdağ ve Merve Yalçın’ın çevirisiyle Mark Twain. Poetika yazarlarımız Ali Galip Yener, Mustafa Kurt; deneme yazarlarımız Mehmet Sabri Genç, Ayşe Sevim ve Sare Çizmecioğlu. Ayrıca kitap yazılarıyla Muhsin Mete, Metin Erol ve Ela Korgan bu sayıda yer aldılar. Ve elbette ki her sayımızın kadim dostları Hüseyin Sorgun, Hakan Bilge, Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş ve Sedat Gever. İki sayısından vazgeçebilir Karabatak ama dileğimiz, aşkının daimi olması ve okurlarıyla daha nice yıllara ulaşmasıdır. Not: Karabatak, Eskader’in “Seyahat” dalında ve Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Yılın şehir kitabı” ödülüne layık görünen Rahşan Tekşen’i; Eskader’in şiir ödülüne hak kazanan Ayşe Sevim’i ve yine Eskader’in sinema ödülüne layık görülen Faysal Soysal’ı kutlar, başarılarının devamını diler.



Karabatak 9


Karabatak 9
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 9 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Görev Teslimi Kum saatinin kumları birbirine karışalı çok oldu. Kadim bir el, gölgeli bir zamanda çevirmişti onu. Fakat zaman geçtikçe ne kum ne için aktığını ne de insan neyi beklediğini hatırladı. İnsan, akan zamana başka bir isim verdi ve kum, yeni sembollerin doğuşunu göstermek için aktı. Nihayet gün geldi semboller manaların yerini aldı, aynalar gerçeğin, gölgeler güneşin. Öyle ki “Bülbülü Öldürmek”in kahramanı Scout’un ağzından şu sözler döküldü: “Yaz geliyordu; Jem’le sabırsızlıkla bekliyorduk. En sevdiğimiz mevsim yazdı: Yaz, sinek teliyle çevrili arka verandada portatif yataklarda uyumak veya ağaç evinde uyumaya çalışmaktı; yaz, yiyecek her şeyin güzel olması demekti; yaz, binlerce renge bürünmüş bir doğa demekti; ama hepsinden çok da Dill demekti.” Sembollerin gün gelip gerçeğin yerini aldığına işaret eden yazarlar arasında Ahmet Haşim de vardır. Haşim, “Leylek, yaz mevsimin kuşu değil, bizzat yazdır,” demekle kalmaz, “Muhakkak leylek, ressam ve şairi birtakım girift ve mevzun tahayyülâta davet etmek üzere yaratılmış bir kuştur,” diyerek ona bir ilham görevi de yükler. Biz bir adım daha ileri giderek görevin bir karabatak tarafından teslim alındığını söyleyebiliriz bu yaz. Haşim, ressam ve şairleri sanatlarına çağıran bir büyücü kuştan söz ediyor. Doğrusu leylekten bu görevi teslim alırken yalnızca ressam ve şairleri değil, hikâyeci ve deneme yazarlarını da kervanına kattığını görüyoruz Karabatak’ın. Zengin kadrosuyla Karabatak, okurunu yaz sayısıyla karşılıyor. İlham verdiği şairler: Ayşe Sevim, Yahya Kurtkaya, Dursun Güzel, Çayan Özvaran, Meryem Kılıç, Emirhan Kömürcü, Yusuf Duruk, Koray Feyiz, Kamil Remzi Cin, Şafak Çelik, Sümeyra Yaman, Metin Erol, F. Nuriye Torun, Fuat Eren, Berkay Öztürk, Hayrünnisa Çetin ve Vefa Lök. Poetika yazarları: Hasan Akay, Yahya Kurkaya; deneme yazarları: Mehmet Sabri Genç ve Sümeyra Yaman. Öykücüleri: Bahar Paşalı, F. Büşra Helvacıoğlu, Hüseyin Akın, Hasibe Çerko, Ayşe Uçkan, Ela Korgan, M. Sabri Gümüş ve Yasemin Yıldız. Bu sayının röportajını genç öykücülerimizden Güzide Ertürk, çağdaş fantastik edebiyat denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Ursula K. Le Guin’la yaptı. “Hayal gücü hayatımı dengede tutuyor. O olmadan gerçeği nasıl kavrayabilirim?” diyen Le Guin edebiyat serüvenini Karabatak okurları için anlatıyor. Karabatak dosyasını romanların gölge kahramanlarına ayırdı. Ana karakterin tek kişilik evreninin silik öğeleri olan bu kahramanlar, bir kez de olsa başkahraman mevkisine yükseltiliyor. Naime Erkovan, “Yerin Dibinden Gelen Makas Şıkırtıları”; Fatih Taşçı, “Deniz Örtüsü”; Güzide Ertürk, “Bir Kedi Sırıtıyor”; Bünyamin Demirci, “Cosimo’yu Ağaca Kim Çıkardı”; Şafak Çelik, “Çolak Salih Süpermene Karşı” ve Tuna Lütfü Yukay “İnan Bana Bu Sefer Dorian Masum” başlıklı yazılarıyla gölgede kalmış kahramanları güneşe doğru çeviriyorlar. Karabatak’ın ilham verdiği diğer kalemlere gelince: Gezi yazılarıyla Rahşan Tekşen ve F. Hande Topbaş; Edebiyat ve Şehir bölümü yazısıyla H. Hümeyra Şahin; kitap tanıtım yazısıyla Muhsin Mete; efsanevi John Lennon’ı ele aldığı müzik yazısıyla Oya İşeri Gever; tiyatro yazısıyla Hüseyin Sorgun; Ortadoğu sinemasını irdelediği sinema yazısıyla Hakan Bilge; çizimleriyle Ertan Ayhan Sertöz; fotoğraflarıyla Kemal Kaya ve Ali Fuat Altın; fotomanipülasyonu ve elbette ki eşsiz tasarımıyla Sedat Gever. Leylekten ilham görevini teslim alan Karabatak, dokuzuncu kez havalanıyor.



Karabatak 11


Karabatak 11
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 11 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Edebiyat Lokomotifi Dergimizin adı “Karabatak” yerine “Kara Tren” de olabilirdi bu sayı. Kara trenleri yaralı türkülerle sarıp sarmalayan ruhla akrabaydı dünyada kendini “yabancı” veya “yolcu” hissedenlerin ruhu. Şairin yeryüzünde ayda yürür gibi yürümesi, merdivenleri ağır ağır çıkması bu yüzdendi. Hayranlıkla bakabilmek için evrene, bir “göğe bakma durağı”na ihtiyacı vardı çünkü. Karabatak ailesinin kara trenin vagonlarını coşkuyla doldurmasının hikâyesi budur. Biraz tehirle ulaşmışsak istasyona dünyaya vagon pencerelerinden baktığımızdandır. Bir tren öyküsünün içinde bir tren öyküsünden daha fazla şeyler olduğunu söylemeye çalıştık bu dosyamızda; Tuna Lütfü Yukay’ın, Güzide Ertürk’ün, Bünyamin Demirci’nin, Ela Korgan’ın, Demet Soysal’ın, Çayan Özvaran’ın ve Şafak Çelik’in yolculuğu böyle bir yolculuktur. Hattat Hüseyin Kutlu ile Ali Sürmelioğlu’nun yaptığı röportajla Karabatak’ın gelenekle kurmaya çalıştığı köprüye bir taş daha eklenmiş bulunuyor. Kutlu’nun, “Biz mi kayıbız medeniyetimiz mi?” sorusuyla açtığı kapının arkasında bir sanat ve düşünce muhasebesi bekliyor okurlarımızı. Elbette Fatih Korgan’ın fotoğraf kareleriyle. Mehmet Sabri Genç sonunda bir romana dönüşecek “Karekök Hayat” yazılarına devam ediyor. Geceleyin Kumar Oynayan Körler başlıklı yazısında Genç’in aşağıdaki satırlarıyla karşılaştığımızda doğrusu tebessüm etmekten alamadık kendimizi. Zira dosya konumuzdan habersiz kaleme alınmıştı bu satırlar: “Mekândan içeri adım attığımızda, kendimi bir trenin kompartımanına girmiş gibi hissettim. Mekân tren kompartımanlarına benzetilmişti. Her bir masa ayrı bir kompartıman gibiydi. Duvarda bir tren uyarı lambası asılıydı ve altında ‘Makinisti rahatsız etmeyiniz!’ yazılıydı. Duvarlarda ayrıca eski tren resimleri vardı. Mekânın rengi, arkada çalan müzik, içeride oturan türlü insanlar dışarıda yağan yağmura ayrı bir renk katıyordu. Masaların yani kompartımanın birine oturduk ve yolculuk başladı…” Hasibe Çerko’nun, Günah Uygarlığı Üzerine Bir Deneme adlı yazısı da felsefe vadilerine açılan tek başına bir vagon hükmünde. Poetika vagonumuzun pencerelerinde Ali Galip Yener, Yahya Kurtkaya ve Mustafa Kurt gibi söz simyacıları var. Hümeyra Şahin’in penceresinde ise Arbat Sokağı ve Puşkin’in silueti beliriyor. Nerelere gitmiyor ki bu kara tren! Rahşan Tekşen Sahaflar’da, F. Hande Topbaş Fas’ta iniyor; Zeynep Ural Amerika’yı ve Avrupa’yı baştan başa kat ediyor, Rock’n Roll ya da Canavarı Duymak adlı yazısıyla. Tiyatro vagonunda Hüseyin Sorgun Çehov Makinesi’ni, sinema vagonunda Hakan Bilge Taşlaşmış Orman’ı irdeliyor. Kitap vagonuna gelince; o bir sevinci taşıyor. Rahşan Tekşen’in Kırk Bir Kere İstanbul adlı deneme kitabı sonunda çıktı ve fantastik edebiyatın usta kalemi Naime Erkovan sevincimizi dile getiriyor satırlarında. Şairlerimizin, öykücülerimizin ve çevirmenlerimizin adlarını burada yazmayacağız. Ancak jenerik sayfamızın taşıyabileceği görkemli bir tablo bu. Her biri çağdaş edebiyatımızın özgün eserleri olma hüviyetini taşıyan bu harikulade metinler sizinle buluşmayı bekliyor. Görsel sanatlara verdiğimiz önemi ise yine Sedat Gever ve Ertan Sertöz’le imzalıyoruz. Ve bu sayımızın fotoğraf sanatçısı Çetin Canbazoğlu ile yanaşıyoruz gara. Sevgili okurlarımız, bizi karşılamaya yine geldiğiniz için müteşekkiriz.



Karabatak 14


Karabatak 14
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 14 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Zamanı Büyütmek En vurdumduymaz insan bile hayatında bir kez kullanmıştır o cümleyi: “Zaman çok çabuk geçiyor!” Yetişmeyen işler, kaçırılan fırsatlar, kaybedilen sevgiler hep onun gölgesine yatırılır da suç, üstüne yıkılmaya çalışılır. Çünkü geçip giden her şey suçlu olmaya elverişlidir. Oysa zamanın ilerlemekten başka seçeneği yoktur. İlerlemek ve kendini tekrar etmeden geçmek. Öyleyse zaman, geçtiğine göre akışkandır. Akışkan olduğuna göre, her daim yenidir. Her daim yeni olduğuna göre de kutsanmayı hak etmiştir. İşte bu nedenle Karabatak onu durdurmanın değil, büyütmenin peşine düşüyor dosyasında. “Ölümsüz Saatler” adı altında sayfalarına Müslüman Saati’ni, Eriyen Saatleri, Büyük Saat’i, Saatleri Ayaralama Enstitüsü’nü, Guguklu Saat’i, Alınyazısı Saati’ni, Mrs. Dalloway’i, Momo’yu ve Bir Kadının 24 Saati’ni taşıyor. Taşıyor ki onun en güçlü çağrışımlarından, “İnsan hüsrandadır” gerçeğinin muhatabı değil; onun hakkını veren olabilsin insan. Karabatak röportaj bölümünün bu seferki konuğu Kubbealtı Musiki Cemiyeti’nin Başkanı değerli sanatkâr Yusuf Ömürlü Beyefendi. Zamanın dahi değiştiremeyeceği şeylerin var olduğunu, “Bugünün insanı kâmil insanı tanımıyor” diyerek hatırlatıyor. Şairlerimize gelince: Hüseyin Akın, Ayşe Sevim, Hasan Akay, Murat Batmankaya, Yusuf Koşal, Şafak Çelik, Çayan Özvaran, Nurettin Durman, Sümeyra Yaman, Meryem Kılıç, Emirhan Kömürcü, Fuat Eren, Hüseyin Karaca, Metin Erol, Edanur Aydın, Sare Öztürk, Musa Canbaz, Şakir Soydan ve Şeyhmus Duymuş. Öykücülerimiz: Meliha Öz, Fatma Akdağ, Fatih Taşcı, F. Büşra Helvacıoğlu, Aysun Özkan, İlknur Yardımcı ve Merve Büyükçapar. Poetika yazarlarımız: Hasan Akay, Murat Batmankaya, Ali Ömer Akbulut ve Mustafa Uçurum. Deneme yazarlarımızsa Karekök Hayat’ın son yazısıyla Mehmet Sabri Genç, Hasibe Çerko ve Meryem Kılıç. Bu sayıki müzik yazımızsa Mehmet Oğuz Yenidünya’dan. Ve elbette olmazsa olmazlarımız: Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş, H. Hümeyra Şahin, Hüseyin Sorgun, Hakan Bilge ve Sedat Gever. Şiirden öyküye, denemeden poetikaya, çeviri şiirden fotoğrafa, tiyatrodan sinemaya, gezi yazısından foto manipülasyona kadar genileyen Karabatak yelpazesi, zamanı büyüterek ama geçmesini engellemeyerek yeniden okuruyla buluşuyor.