[PDF] Edebiyat Ve Su Karabatak 51 - eBooks Review

Edebiyat Ve Su Karabatak 51


Edebiyat Ve Su Karabatak 51
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE

Download Edebiyat Ve Su Karabatak 51 PDF/ePub or read online books in Mobi eBooks. Click Download or Read Online button to get Edebiyat Ve Su Karabatak 51 book now. This website allows unlimited access to, at the time of writing, more than 1.5 million titles, including hundreds of thousands of titles in various foreign languages. If the content not found or just blank you must refresh this page





Edebiyat Ve Su Karabatak 51


Edebiyat Ve Su Karabatak 51
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Edebiyat Ve Su Karabatak 51 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Dergiyi fiziki olarak satın almak için bu adrese gidiniz: karabatak.org



Edebiyat Ve Teki Karabatak 19


Edebiyat Ve Teki Karabatak 19
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Edebiyat Ve Teki Karabatak 19 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Sen Dünyanın Yüzüne Salmaktasın Yazdıklarını Yazmak, ne bir heves ne bir oyalanma ne de bir oyun. Ezelden ebede bir sorumluluk; kaçılamayan, unutulamayan, devredilemeyen. Karabatak yazının bize yüklediği bu sorumluluğu Kemal Tahir’in “Devlet Ana” romanındaki sözleriyle bir kez daha hatırlıyor ve hatırlatıyor: “…dünya kurulalı beri, kılıç mı daha kanlı, kalem mi, ayırt edilebilmiş değildir. Bence kılıcın yarası bir, kalemin yarası bin… Kılıç eri, dilerse sahip olur kılıcına… Sen dünyanın yüzüne salmaktasın yazdıklarını… Kopar gider, nerde, n’işler, bilir misin? Gerisin geri, ‘Toplayım’ desen yeter mi gücün? Dediğini dememiş olmak, elinde mi?” Dünyanın yüzüne salmak yazdıklarını, belki de dünyayla yüzleşmektir. Bu bakımdan dergiler, doğdukları toplumun aynalarıdır, hayatı algılayış biçimlerini gösteren. Orada kâh gördüğünü yansıtır, kâh kimsenin görmediği öteki yanını. Karabatak, ikinci yolu tercih edip ötekiyle yüzleştiriyor okurunu. “Edebiyat ve Öteki” dosyasında Mehmet Sabri Genç, Nurbanu Dönmez, Fatih Taşcı, Bünyamin Demirci, Ayşe Kafi, Leyla Turan ve Emirhan Kömürcü “öteki”lerin yüzlerini açıyor bir bir. On dokuzuncu sayımızın röportaj konuğu, bilinen ve bilinmeyen yönleriyle edebiyat dünyasında ilgi odağı olduğu kadar göz ardı edilmiş bir şair: Adnan Özer. “Gerçek yoksulluğu arıyordum,” diyen Özer, uzun bir aradan sonra bütün içtenliğiyle paylaşıyor, gülümseten ve hüzünlendiren anılarını; çarpıcı hayat fotoğraflarını. Poetika bölümümüzde Prof. Dr. Hasan Akay, Doğu-Batı ekseninde “mana”nın şifrelerini çözmeye devam ederken Ali Ömer Akbulut ve Muhammed Sarı şiire kendi mihenk taşlarında ayar veriyor. Deneme sayfalarında ise “Sade Türkçe Karşısında Öztürkçeciler” yazısıyla Necati Mert ve “Büyük Güzel midir?” yazısıyla Celali Yılmaz yer alıyor. Bu sayının şairleri Ercan Yılmaz, Hasan Akay, Ayşe Sevim, Hüseyin Akın, Bülent Ata, Cafer Keklikçi, Dursun Güzel, Meryem Kılıç, Nurettin Durman, Sümeyra Yaman, Şafak Çelik, Çayan Özvaran, Yusuf Koşal, Fuat Eren, Emirhan Kömürcü, Mustafa Uçurum, Kamil Remzi Cin, Sevgi Yerlioğlu, Koray Feyiz, F. Nuriye Torun, Emrah Burak Karakış, Ahmet Cora, Şeymanur Cuvoğlu, Nuriye Erdoğan, Nurbanu Dönmez, Belkıs B. Şimşek, Hamdi Gün, Duygu Öztürk, Deniz Atay, Şeyhmus Duymuş, Mahir Özdilek ve Şeyma Ünal. Öykücüler ise Naime Erkovan, Mehmet Babalıoğlu, Fatma Akdağ, Yasin Çetin, Merve Büyükçapar, Arzu Kadumi, İlknur Demirci, Muhammed İkbal Yıldırım, Hatice Tekin, Önder Şit, Emre Şahin, Aysun Özkan, Ali Murat Binark, Berrin Erdoğan ve Azize Rüya. Tefrika sayfalarımızda Mehmet Sabri Genç’in romanından yeni bir bölüm yer alırken çeviri şiirde Sare Öztürk, Ahmet Cora, Belkıs B. Şimşek ve Deniz Atay edebi maharetlerini gösteriyorlar. Kitap yazılarıyla bu sayımızın konukları ise Ali Sürmelioğlu, Hasibe Çerko, Emirhan Kömürcü ve Rahşan Tekşen. 1. Hande Topbaş Küba’da, Rahşan Tekşen Süleymaniye Camii’nde, Güzide Ertürk O. Henry Müzesi’nde ve Rabia Berna Tümkor Perhentian Adası’nda Karabatak okurları için dolaşıp yeni resimler, düşünceler ve hisler keşfederek gezi edebiyatına katkıda bulunuyorlar. Ve olmazsa olmaz isimlerimiz: Hüseyin Sorgun, Hakan Bilge, Songül Koç, Hüseyin Yorulmaz, Mehmet Sami Topbaş, Mehmet Kabakçı, Ertan Ayhan Sertöz ve Sedat Gever. Karabatak, on dokuzuncu kez havalanıyor…



S Leyman Elebi Hz Ve Mevlid I Erif Karabatak 60


S Leyman Elebi Hz Ve Mevlid I Erif Karabatak 60
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

S Leyman Elebi Hz Ve Mevlid I Erif Karabatak 60 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.




Edebiyat Ve Felsefe Karabatak 26


Edebiyat Ve Felsefe Karabatak 26
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Edebiyat Ve Felsefe Karabatak 26 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Hayatın ve Ölümün Tanıkları: Edebiyat ve Felsefe Tanımları değişse de edebiyat ve felsefe aynı kaynaktan besleniyor: Dil. Dilden bağımsız bir etkinliği olmayan insanda bu iki nehrin buluşması kaçınılmazdı. En büyük uğraşının dil olması nedeniyle felsefenin edebiyatla kan bağının oluşması da. Zira Teoman Duralı hocamızın ifadesiyle, dil edebîleşmemişse, güçlü bir edebiyatı taşıyacak duruma gelmemişse, oradan felsefî dile geçilemezdi. Dil akrabalığı bir yana edebiyat ve felsefenin ilgi alanı da aynıydı: İnsan. Bu yüzden felsefeci ve edebiyatçılar aynı tekkede karşılaştılar sık sık. Edebiyatçı girenin felsefeci olarak, felsefeci girenin edebiyatçı olarak çıktığı bir dergahtı bu. Felsefî bir eser vermesine gerek yoktu edebiyatçıların, bütün kitaplarını felsefi sorgulamalarla doldurmuşlardı zaten. Felsefecilere gelince hayatı ve ölümü anlatabilmek için edebiyatın büyülü diline başvurdular. Zira insana yaklaşmanın başka bir yolu yoktu. Adıları edebiyatçı da olsa felsefeci de olsa hayatın ve ölümün ortak tanığıydılar. Dosya konumuz “Edebiyat ve Felsefe.” Ş. Teoman Duralı, Mehmet Sabri Genç, Ahmet Sarı, Ali Utku, Mustafa Günay, Mehmet Ulukütük ve Enes Günaslan, bir kitap muhtevasında irdelediler bu hassas ilişkiyi. Röportaj koltuğumuza ise bir hikmet adamı oturdu: Ekrem Demirli. “Tasavvuf, özel ve çetin yol demektir,” diyen Demirli, günümüzde yanlış algılanan tasavvufu, Mehmet Sabri Genç’in soruları çerçevesinde anlattı Karabatak okurlarına. Deneme sayfalarında yer alan isimler Necati Mert, Ali Ömer Akbulut ve Meryem Kılıç. Poetika yazılarıyla Karabatak’ın konukları Hasan Akay, Ali Ömer Akbulut ve Koray Feyiz. Mehmet Sabri Genç, tefrikasına devam ederken Hüseyin Yorulmaz portre yazılarını, Ragıp Paşa’nın ilginç hayatıyla sürdürüyor. Karabatak’ın şairleri Ercan Yılmaz, Hasan Akay, Hüseyin Akın, Adnan Metin, Ahmet Can, Şafak Çelik, Yusuf Koşal, Çayan Özvaran, Fuat Eren, Sare Öztürk, Kamil Remzi Cin, Sevgi Yerlioğlu, Berke Camekan, Ali Seyyah, F. Nuriye Torun, Mehmet Doruk Kandemir, Duygu Öztürk, Nuriye Erdoğan, Mustafa Çeğindir, Pınar Yeşil, Cennet İmata ve Zeynep Kamacı. Çeviri şiirde Sare Öztürk ve Mustafa Sarı yer alıyor. Öykücülerimize gelince: Hüseyin Su, Demet Soysal, Emine Batar, Yunus Develi, Meliha Öz, Emre Şahin, Mustafa Uçurum, Selma Türköz, Mesut Koçak, Emine Bayındır, Betül Barış, Gonca Güleş, Nehar Çakır Ordu ve Firdevs Aparı. Bu sayının fotoğraf sayfasında, mülteci bir ailenin hayatta kalma mücadelesini objektifine düşüren Latif Dinçaslan konuğumuz oluyor. Kitap sayfalarında Fatma Akdağ, Ömer Yalçınova’nın inceleme eseri “Raskolnikov mu? Bihruz Bey mi?”yi tanıtırken Yaşar Öztürk, Murat Batmankaya’nın çevirisi “Deccal”i okurlarımıza sunuyor. Ve olmazsa olmaz dostlarımız: Tiyatro yazılarıyla Hüseyin Sorgun; sinema yazılarıyla Hakan Bilge ve Songül Koç; gezi yazılarıyla F. Hande Topbaş ve Rahşan Tekşen; karakalem çizimiyle Ertan Ayhan Sertöz; fotomanipülasyon, illüstrasyonları ve eşsiz grafik çalışmasıyla Sedat Gever. Karabatak, yirmi altıncı kez havalandı…



Mehmet Kif Ve Stikl L Mar Karabatak 56


Mehmet Kif Ve Stikl L Mar Karabatak 56
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Mehmet Kif Ve Stikl L Mar Karabatak 56 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Dergiyi fiziki olarak satın almak için bu adrese gidiniz: karabatak.org



T Rk Dil Kurumu Nun 90 Y L Nda T Rk Dili Nin D N Bug N Ve Yar N


T Rk Dil Kurumu Nun 90 Y L Nda T Rk Dili Nin D N Bug N Ve Yar N
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

T Rk Dil Kurumu Nun 90 Y L Nda T Rk Dili Nin D N Bug N Ve Yar N written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Dil Vatandır A.Ali Ural Dil demek insan demektir. Yüce Allah, insanı yarattı ve ona bir dil armağan etti. Varlıkların isimlerini öğrenen insan, o isimler arasında bağlar kurarak dilin hassas köprülerini kurdu. Bir tanışma ve bağ kurma aracıydı dil. Bir düşünme ve yükselme aracı. Dünya tufanla sınandığında, Nuh’un gemisi insanlar ve hayvanlarla beraber onların dillerini de kurtarmıştı. Yusuf Has Hacîb, Kutadgu Bilig'de “Anlayış ve bilgiye tercüman olan dildir; insanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur,” diyerek dilin hayat için önemine dikkat çekmiştir. Dil, iletilmek istenen anlam bağlamında toplumlara göre farklı zenginlikler kazansa da asıl zenginlik kelime ve kavramların çoğalmasında değil alışılmış dilin özel bir terbiyeyle üslup haline gelmesindeydi. “Halk tabirleriyle, basmakalıp üslûb şekilleriyle, beylik teşbih ve istiarelerle yazılan yazılarda şahsîlik ve orijinallik payı azdır. Bunlar edebî değerden mahrum sayılırlar,” diyen Peyami Safa’ya göre, alışılmış, kullanılmış, yıpranmış ifade şekilleri “âdi üslup”dan sayılırdı. Türk edebiyatının üslupçu yazarları dediğimizde aklımıza gelen ilk isimlerden Refik Halid, annesi Nefise Ruhsar Hanım’ın mirası Türkçe sevgisiyle, dil ve üslupta aradığı edebi lezzeti şu sözlerle ifade eder: "Kimi İstanbul’u kimi Lâle Devri’ni severmiş! Ben de Türkçeyi seviyorum. Ben Türkçenin cümleleriyle oynarken, onlara renk ve ışık verirken zevk duyuyorum." Anadolu’nun Türkçe için bir süzgeç vazifesi gördüğüne inanan Karay, dilin olgun haline İstanbul’da kavuştuğunu, “tadına tat katan hassasını” orada kazandığını söylemektedir. Dünya üzerindeki 3000’i aşkın dil arasında Türkçe, Göktürkler’den bu yana 1500 yıllık tarihiyle, altı kıtadan ikisine yayılmış nadir konuşma ve yazı dillerinden biri olarak varlığını muhafaza ediyor. Elbette böyle bir hazineye malik bir milletin bu hazinenin koruyucusu olması, dilin sadece dil değil vatan olduğunu bilerek Türkçenin her kelimesi üzerine titremesi gerekmektedir. Türk Dil Kurumu, 90. yılını kutluyor. 1932 yılında kurulduğunda iki ana hedefi olduğunu ilan etmişti TDK: “Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini ortaya çıkarmak” ve “Türk dilini dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe ulaştırmak.” Kurumun, hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını ve Türkçenin varlığını ne ölçüde muhafaza edebildiğini takip etmek öncelikle dilin koruyucusu ilim adamlarına ve edebiyatçılara düşmektedir. Refik Halid’e göre TDK başlangıçtaki iyi niyetini ve samimiyetini kaybetmiştir. Dilin doğal gelişimi dikkate alınmamış, kelime seçme ve üretmede aşırılığa gidilmeye başlanmıştır. Zoraki uygulamalar dili yıpratmakta ve yoksullaştırmaktadır. Osmanlı Türkçesi gitgide yalnız uzmanlarının anladığı arkaik bir dil haline gelmektedir. Aruzla yazılmış şiirleri okuyup anlayabilen insanların sayısı hayli azalmıştır. Fikret ve Hâmid’in şiirleri bile doğru bir telaffuzla okunmamaktadır. Bunun sorumluları köksüz bir dil icat etmeye çalışanlardır. Bir an önce dil mirasına sahip çıkılması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, Osmanlıcayı lâyıkıyla bilen kimseler henüz hayattayken Osmanlı edebiyatının seçkin örneklerini günümüz Türkçesine aktarmalıdır. Milli benliğin korunması için hayati bir konudur bu. “Istanbul”un “İstanbul” olmasına gönlü razı gelmemektedir Refik Halid’in. TDK’nın projelerini gizlilik içinde yürütmesi de Refik Halid’in eleştirdiği hususlar arasındadır. Nitekim Dil Kurultayı’nın altıncısına davet edilmeyince büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak şu satırları kaleme almıştır: “…Bir nezâket eseri göstermek lâzımgelirdi. Lâzımgelmezdi. Neden lâzımgelsin ki, Dil Kurultayı ile Kurumu’nun Türkçesi benim Türkçem değil. Benimki İstanbul aile ve halk Türkçesi... Milletin yazı Türkçesi... Anamın, babamın, dedemin ve ninelerimin, ihtiyaçlara cevap verir hale gelmiş olgun, düzgün, sıcak kanlı, kısacası asıl Türkçesi... Bizler onu terennüm ediyoruz. Dil Kurumu ve Kurultayı başka bir dil zırlamak için göbeğini patlatıyor.” Karabatak, “Türk Dil Kurumu’nun 90. Yılında Türkçenin Dünü Bugünü Yarını” dosyasını açıyor ve sözü Türkçeyi korumak için özveriyle çalışan akademisyenlerimize ve edebiyatçılarımıza bırakıyor. Başta fikirleriyle çalışmamıza yön veren D. Mehmet Doğan olmak üzere dosyamıza katkıda bulunan Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu, Prof. Dr. Şerif Ali Bozkaplan, Doç. Dr. Şahap Bulak, Prof. Dr. Seyfettin Erşahin, Necmettin Evci, Dr. Önder Saatçi, C. Yakup Şimşek, Yasin Beyaz, Prof. Dr. Hasan Akay, Mustafa Özçelik, Asım Öz, Doç. Dr. Muhammet Enes Kala, İdris Nebi Uysal, Sait Başer, Doç. Dr. Umut Başar Prof. Dr. Atabey Kılıç, Güngör Göçer, Ali Can, Mustafa Uçurum, Orhan Gazi Gökçe, Hasanali Yıldırım, Ekrem Tahir ve Ergün Yıldırım’a teşekkürü bir borç biliyoruz. Bu sayımızda Şafak Çelik'in sorularını cevaplayan Prof. Dr. Hayati Develi, "Yüksek edebiyat, ‘medeniyet kavramı’ içinde mümkün olur " diyerek dikkatleri yüksek edebiyat ve medeniyet üzerine çekiyor. Projektör sayfamızda ise, "Çılgınca uyduramazsam mantıklı da uyduramam," sözleriyle bizi kurgunun zengin dünyasına götüren Betül Barış Baig'i ağırlıyoruz. 64. sayımızı okurla buluşturmaya hazırlanırken güzel bir haber aldık. Haziran ayında TÜRDEB tarafından verilen "2022 En İyi Dosya Dergiciliği" sevincimizin yanına bir sevinç daha eklendi. Karabatak, DERGİBİR’in düzenlediği 13. Uluslararası Dergi Günleri'nde "Yılın Dosya Konusu" ödülüne lâyık görüldü. Kültürel değerlerimizin ihyası için çırpınan Karabatak için yeni bir teşvik rüzgârıydı bu. 64. sayımız havalanırken okurlarımızı Türkçenin zirvelerinde buluşmaya davet ediyoruz.



Karabatak 2


Karabatak 2
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 2 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


İkinci Çıkış Karabatak’ın selamı cevapız kalmadı. Okuru coşkulu bir merhabayla karşılarken onu, özlemle beklediğinin işaretlerini verdi. Omuzumuzdaki ağırlığı artıran bu karşılamanın ardından derin bir nefes alıp tekrar daldık lacivert sulara. İki ay iki nefes gibi karıştı birbirine ve Karabatak’ın ikinci çıkışı zamanın en anlamlı kesitlerinden birine denk geldi: Kutlu Doğum’a. Varlığını her şeyden önce güzelliğe borçlu sanatın “Güzel”i unutması şüphesiz paradokstu. Geleneğin söz sahipleri “Güzel”i selamlamadan başlamazlardı söze. Çoğu zaman bununla da yetinmez, “Güzel”in semaya yükselmesini ve mucizelerini anlatmadan dudaklarını kıpırdatma hakkını görmezlerdi kendilerinde. Mesnevi ve divanların başındaki “Naat”, “Mirac” ve “Mucizat” bölümleri bu duyarlığın altın taçlarıydı. Fakat gün döndü, gemi battı, hazine ancak balıklara saçtı ışığını. Her şeyden söz eden edebiyat O’ndan söz etmez oldu. Nefesler daraldı, şiirler pörsüdü, sözün bereketi kaçtı. Karabatak, ikinci dalışında bu hazinenin üzerinde kanat çırpma bahtiyarlığına erişince aydınlığı okuruyla paylaşmayı görev bildi. Mehmet Akif Tunç’un “Sudan İnci Elde Eden Simya”sını sözü dirilten heyecanın naçiz bir armağanı olarak dikkatlerinize sunuyoruz. Karabatak, bilge şahsiyetler nefes versin istiyor röportajlarına. Ülkemizin nadir değerlerinden biri olan Ayşe Şasa Hanımefendi’yle Zeynep Ural’ın yaptığı samimi söyleşinin yalnız bugüne değil gelecek zamanlara da ışığını düşüreceğini umut ediyoruz. Yusuf Kaplan ve Nihat Dağlı’nın yazıları ve röportajdan haberdar olan birçok güzel insanın sözleriyle katıldığı bir ruh şehrâyini olarak da tanımlayabiliriz Ayşe Şasa etrafında oluşan haleyi. İkinci sayımızın ilgiye değer yazılarından biri de Mehmet Sabri Genç’e ait; “Kadavra Nakli”. Yüz nakillerinin gündemde olduğu şu günlerde Genç, kadavralaştırılan insana dikkatlerimizi çekerek ezberimizi bozuyor ve yeni bir insan resmi çizmeye zorluyor bizi. Edebiyatçıların farklı yönlerini ortaya çıkaran bir mektup dosyası da bu sayımızın cevherleri arasında yer alıyor. Naime Erkovan, “Mektubun Halleri” isimli denemesinde Mark Twain’den Fernando Pessoa’ya, Ziya Osman Saba’dan Ömer Seyfettin’e ilginç mektupları bir araya getiriyor. Karabatak’ın tiyatro ve sinema sayfalarında göz dolduran yazılarıyla Hüseyin Sorgun ve Faysal Soysal’ı ağırlamaya devam ettiğini de söylemeliyiz. Sorgun “Muhsin Ertuğrul’un doldurduğu ‘boş koltuk’”a projektörünü çevirirken, Soysal, “Nadir mi Simin’den Ayrıldı Simin mi Nadir’den” başlıklı yazısında İran sinemasının şiirli sokaklarını adımlıyor. Sayfalarını yalnız edebiyata değil, güzel olan bütün sanatlara açan Karabatak’ın bu sayısında Nuriye Akman’ın gözüyle Vincent van Gogh sergisini gezmeye çağırıyoruz sizi. Fakat gezeceğiniz yer bununla sınırlı değil. Şehri de dolaşmalı, çünkü gözden düşen ilk şehir, yaşadığımız şehirdir. İstanbul’umuzu unutmamak ve ona yeni bir ışıkla bakabilmek için İstanbul’dan adlı köşemizde Rahşan Tekşen’le İstanbul sokaklarını dolaşıyoruz. Fakat İstanbul tek başına bir dünyaysa da yeryüzü geniş. F. Hande Topbaş rehberliğinde Kenya’ya gitmeye ne dersiniz? Afrika denince aklımıza gelen bütün resimleri silip, iki dünyanın çarpışmasına tanıklık etmeye… Karabatak’ın görsel yönetimini üstlenen grafik sanatçısı Sedat Gever’in “aşırı doz”daki foto manipülasyonuna isterseniz F. Hande Topbaş’ın yazısını okuduktan sonra bir kere daha bakın. Bu sayımızda yirmi üç şiir, altı öykü, on bir deneme var. Fakat ne önemi var sayıların! Edebiyatın irtifasını yükselttiğini düşündüğümüz bu metinleri okurlarımızın keşfine açmak heyecan veriyor bize. Hele çeviri şiirler arasında bir şiir var ki ayaklarımızı yerden kesiyor. İlyas Aslan’ın daha büyük adımlara vesile olmasını umduğumuz eşsiz çevirisi, Hallac-ı Mansur’un mısralarını bugüne taşıyor. Aslında her şiirin başka şiirlerle kan bağı var. Geçmişi geçmemiş yapan da bu belki. Yahya Kurtkaya’nın “Şiirlerarası İlişkiler”yazısı bu bağlamda önemini artırıyor. Karabatak’ı bir sayfada anlatmak mümkün değil. Susmanın zamanıdır. Okurun sayfalar arasında yürümesinin zamanı.



Y Zy L Sonra Mer Seyfettin Karabatak 50


Y Zy L Sonra Mer Seyfettin Karabatak 50
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Y Zy L Sonra Mer Seyfettin Karabatak 50 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Dergiyi fiziki olarak satın almak için bu adrese gidiniz: karabatak.org



Holism


Holism
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : Jerry Fodor
language : en
Publisher: Blackwell Publishing
Release Date : 1992

Holism written by Jerry Fodor and has been published by Blackwell Publishing this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on 1992 with Philosophy categories.


The main question addressed in this book is whether individuation of the contents of thoughts and linguistic expressions is inherently holistic. The authors consider arguments that are alleged to show that the meaning of a scientific hypothesis depends on the entire theory that entails it, or that the content of a concept depends on the entire belief system of which it is part. If these arguments are sound then it would follow that the meanings of words, sentences, hypotheses, predictions, discourses, dialogs, texts, thoughts and the like are merely derivative. The implications of holism about meaning for other philosophical issues (intentional explanation, translation, Realism, skepticism, etc.) will also be explored. Authors discussed include Quine, Davidson, Lewis, Bennett, Block, Field, Churchland, and others. The book is intended for all those interested in language, mind, metaphysics or epistemology.



Turkey The Jews And The Holocaust


Turkey The Jews And The Holocaust
DOWNLOAD
AUDIOBOOK
READ ONLINE
Author : Corry Guttstadt
language : en
Publisher: Cambridge University Press
Release Date : 2013-05-20

Turkey The Jews And The Holocaust written by Corry Guttstadt and has been published by Cambridge University Press this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on 2013-05-20 with History categories.


This book analyses the minority politics of the Turkish republic and the country's ambivalent policies regarding Jewish refugees and Turkish Jews living abroad.