[PDF] Karabatak 2 - eBooks Review

Karabatak 2


Karabatak 2
DOWNLOAD

Download Karabatak 2 PDF/ePub or read online books in Mobi eBooks. Click Download or Read Online button to get Karabatak 2 book now. This website allows unlimited access to, at the time of writing, more than 1.5 million titles, including hundreds of thousands of titles in various foreign languages. If the content not found or just blank you must refresh this page



Karabatak 2


Karabatak 2
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 2 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


İkinci Çıkış Karabatak’ın selamı cevapız kalmadı. Okuru coşkulu bir merhabayla karşılarken onu, özlemle beklediğinin işaretlerini verdi. Omuzumuzdaki ağırlığı artıran bu karşılamanın ardından derin bir nefes alıp tekrar daldık lacivert sulara. İki ay iki nefes gibi karıştı birbirine ve Karabatak’ın ikinci çıkışı zamanın en anlamlı kesitlerinden birine denk geldi: Kutlu Doğum’a. Varlığını her şeyden önce güzelliğe borçlu sanatın “Güzel”i unutması şüphesiz paradokstu. Geleneğin söz sahipleri “Güzel”i selamlamadan başlamazlardı söze. Çoğu zaman bununla da yetinmez, “Güzel”in semaya yükselmesini ve mucizelerini anlatmadan dudaklarını kıpırdatma hakkını görmezlerdi kendilerinde. Mesnevi ve divanların başındaki “Naat”, “Mirac” ve “Mucizat” bölümleri bu duyarlığın altın taçlarıydı. Fakat gün döndü, gemi battı, hazine ancak balıklara saçtı ışığını. Her şeyden söz eden edebiyat O’ndan söz etmez oldu. Nefesler daraldı, şiirler pörsüdü, sözün bereketi kaçtı. Karabatak, ikinci dalışında bu hazinenin üzerinde kanat çırpma bahtiyarlığına erişince aydınlığı okuruyla paylaşmayı görev bildi. Mehmet Akif Tunç’un “Sudan İnci Elde Eden Simya”sını sözü dirilten heyecanın naçiz bir armağanı olarak dikkatlerinize sunuyoruz. Karabatak, bilge şahsiyetler nefes versin istiyor röportajlarına. Ülkemizin nadir değerlerinden biri olan Ayşe Şasa Hanımefendi’yle Zeynep Ural’ın yaptığı samimi söyleşinin yalnız bugüne değil gelecek zamanlara da ışığını düşüreceğini umut ediyoruz. Yusuf Kaplan ve Nihat Dağlı’nın yazıları ve röportajdan haberdar olan birçok güzel insanın sözleriyle katıldığı bir ruh şehrâyini olarak da tanımlayabiliriz Ayşe Şasa etrafında oluşan haleyi. İkinci sayımızın ilgiye değer yazılarından biri de Mehmet Sabri Genç’e ait; “Kadavra Nakli”. Yüz nakillerinin gündemde olduğu şu günlerde Genç, kadavralaştırılan insana dikkatlerimizi çekerek ezberimizi bozuyor ve yeni bir insan resmi çizmeye zorluyor bizi. Edebiyatçıların farklı yönlerini ortaya çıkaran bir mektup dosyası da bu sayımızın cevherleri arasında yer alıyor. Naime Erkovan, “Mektubun Halleri” isimli denemesinde Mark Twain’den Fernando Pessoa’ya, Ziya Osman Saba’dan Ömer Seyfettin’e ilginç mektupları bir araya getiriyor. Karabatak’ın tiyatro ve sinema sayfalarında göz dolduran yazılarıyla Hüseyin Sorgun ve Faysal Soysal’ı ağırlamaya devam ettiğini de söylemeliyiz. Sorgun “Muhsin Ertuğrul’un doldurduğu ‘boş koltuk’”a projektörünü çevirirken, Soysal, “Nadir mi Simin’den Ayrıldı Simin mi Nadir’den” başlıklı yazısında İran sinemasının şiirli sokaklarını adımlıyor. Sayfalarını yalnız edebiyata değil, güzel olan bütün sanatlara açan Karabatak’ın bu sayısında Nuriye Akman’ın gözüyle Vincent van Gogh sergisini gezmeye çağırıyoruz sizi. Fakat gezeceğiniz yer bununla sınırlı değil. Şehri de dolaşmalı, çünkü gözden düşen ilk şehir, yaşadığımız şehirdir. İstanbul’umuzu unutmamak ve ona yeni bir ışıkla bakabilmek için İstanbul’dan adlı köşemizde Rahşan Tekşen’le İstanbul sokaklarını dolaşıyoruz. Fakat İstanbul tek başına bir dünyaysa da yeryüzü geniş. F. Hande Topbaş rehberliğinde Kenya’ya gitmeye ne dersiniz? Afrika denince aklımıza gelen bütün resimleri silip, iki dünyanın çarpışmasına tanıklık etmeye… Karabatak’ın görsel yönetimini üstlenen grafik sanatçısı Sedat Gever’in “aşırı doz”daki foto manipülasyonuna isterseniz F. Hande Topbaş’ın yazısını okuduktan sonra bir kere daha bakın. Bu sayımızda yirmi üç şiir, altı öykü, on bir deneme var. Fakat ne önemi var sayıların! Edebiyatın irtifasını yükselttiğini düşündüğümüz bu metinleri okurlarımızın keşfine açmak heyecan veriyor bize. Hele çeviri şiirler arasında bir şiir var ki ayaklarımızı yerden kesiyor. İlyas Aslan’ın daha büyük adımlara vesile olmasını umduğumuz eşsiz çevirisi, Hallac-ı Mansur’un mısralarını bugüne taşıyor. Aslında her şiirin başka şiirlerle kan bağı var. Geçmişi geçmemiş yapan da bu belki. Yahya Kurtkaya’nın “Şiirlerarası İlişkiler”yazısı bu bağlamda önemini artırıyor. Karabatak’ı bir sayfada anlatmak mümkün değil. Susmanın zamanıdır. Okurun sayfalar arasında yürümesinin zamanı.



Karabatak 12


Karabatak 12
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 12 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Karabatak İki Yaşında “Büyüklere deseniz ki: ‘Pembe tuğladan bir ev gördüm, pencerelerinde sardunyalar, damında güvercinler vardı…’ Bu evi gözlerinin önüne getiremezler. Onlara şöyle demeniz gerekir: ‘Yüz bin franklık bir ev gördüm.’ Bunun üzerine haykırırlar: ‘Ne kadar güzel ev!’” Sayıların insanlar için ne kadar önemli olduğunu Küçük Prens bu sözleriyle sürekli hatırlatır bize. Çünkü sayılarla başlarını dik tutar insanlar, sayılarla omuzlarını düşürürler, sayılarla sevilirler ve yine onlarla mahrum bırakılırlar her şeyden. Oysa çoğalıp azalsalar da rakamların önemli olmadığı alanlar mevcuttur hayatta ve bu alanların başında edebiyat gelir. Peki hiç mi işi olmaz edebiyatın rakamlarla? Elbette hayır, çünkü öyle sayılar vardır ki çağrışımlarına edebiyat bile kayıtsız kalamaz. Örneğin bir’e karşı koyamaz. Vahdetin, tekliğin, eşsizliğin, daha önemlisi kendisi başta olmak üzere her şeyin kaynağıdır O. Edebiyat, ancak onu ululadığında bilir var ve ebedi olacağını. Vazgeçemediği sayıların diğeri iki’dir. İki, sonsuzluğu kırıp onu nihayetlendirmek demek. İki, bir şeyin karşıtının bulunması demek. İki, zıtlıklar demek. İki, seçenek demek. İki, boyun eğmemek demek. Ama en önemlisi iki, aşk demek. Edebiyatın sayılarla işi olmaz dedik fakat aşk söz konusu olunca işler değişir ve onun kıpırtısını bile duyduğu anda, kainatın en karanlık köşesinden dahi çıkagelir. Böylece aşkın ve ikinin kesiştiği yerde buluşur edebiyat ve ortaya Karabatak çıkar. Dayanağımız aşk olduğundan ve Karabatak iki yaşına girdiğinden on ikinci sayıyla bunu kutlamak gerekirdi. O yüzden dosyamızı efsaneleşmiş aşklara ayırdık. Akla ilk gelen isimler elbette Leyla ile Mecnun, Romeo ve Juliet, Mem û Zîn, Leander ile Hero ve Hüsn ü Aşk’tır. Tabii ki Yusuf ile Züleyha’yı unutmadık. Hatta Yusuf, röportajımızın merkezinde yer aldı. Karabatak ailesinden genç yönetmen Faysal Soysal’ın dikkatleri üzerine çeken ve ödüllendirilen “Üç Yol” filminin hayat kaynağı Yusuf’tur. “İnsanlığı ilk âna götürecek rüyayı görmeye geldim” başlıklı röportajın en az Soysal’ın filmi kadar ilgi çekeceğine inanıyoruz. Aşkın bir diğer adının şiir olduğunu bilerek şairleri özgür bıraktık. Kimler mi bunlar? Hasan Akay, Ayşe Sevim, Hüseyin Akın, Şafak Çelik, Nurettin Durman, Dursun Güzel, Çayan Özvaran, Yusuf Duruk, Meryem Kılıç, Hüseyin Karaca, Sümeyra Yaman, Emirhan Kömürcü, Kamil Remzi Cin, Bünyamin Demirci, Fuat Eren, Metin Erol, F. Nuriye Torun ve Sevgi Yerlioğlu. On ikinci sayımızın öykücüleriyse Demet Soysal, Nur Kıpçak, Bünyamin Demirci, Nimet Büşra Kararmaz, Fatma Akdağ ve Merve Yalçın’ın çevirisiyle Mark Twain. Poetika yazarlarımız Ali Galip Yener, Mustafa Kurt; deneme yazarlarımız Mehmet Sabri Genç, Ayşe Sevim ve Sare Çizmecioğlu. Ayrıca kitap yazılarıyla Muhsin Mete, Metin Erol ve Ela Korgan bu sayıda yer aldılar. Ve elbette ki her sayımızın kadim dostları Hüseyin Sorgun, Hakan Bilge, Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş ve Sedat Gever. İki sayısından vazgeçebilir Karabatak ama dileğimiz, aşkının daimi olması ve okurlarıyla daha nice yıllara ulaşmasıdır. Not: Karabatak, Eskader’in “Seyahat” dalında ve Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Yılın şehir kitabı” ödülüne layık görünen Rahşan Tekşen’i; Eskader’in şiir ödülüne hak kazanan Ayşe Sevim’i ve yine Eskader’in sinema ödülüne layık görülen Faysal Soysal’ı kutlar, başarılarının devamını diler.



Karabatak 7


Karabatak 7
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 7 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Baharın Kapısında Baharı hak etmek gerekiyor. Kışa tahammülü olmayanlar baharın anlamını ne bilsin. Fakat haktan çok bir lütuftur bahar yine de, çalışmak yetmez. Hiçbir çabayla ödenmez güneş ve çiçekler. Karabatak kışı çalışarak ve bahar düşleri kurarak geçirdi. Sahih bir edebiyatın karşılıksız kalmayacağını gösterdi ona zaman. Yankının sese verdiği gücü kim inkâr edebilir! Ruhlardaki karşılık hiçbir karşılığa benzemez. Biçimdeki değişiklikten duyduğunuz hoşnutluğu paylaştınız bizimle. Muhtevadaki zenginliğin uyandırdığı coşkuyu. Doğrusu Karabatak bu dikkatlerle irtifasını yükseltmeye devam ediyor yedinci sayıda da. Başka vadilerde şiirler köklerini nerelerde oyalarsa oyalasın, Karabatak’ın şiirleri kökleriyle gök arasında bir ilinti kurmaya çalışıyor. On dokuzu Türkçemizle yazılmış, sekizi başka iklimlerden tercüme edilmiş yirmi altı şiirle huzurunuza çıkıyoruz. Poetika sayfalarımız yine dopdolu. Şiir üzerine düşünen seçkin kalemler öyle bir savuruyorlar ki harmanı aşk olsun! Deneme suları da dalgalı Karabatak’ta; altı fırtınalı deneme, deniz tutmayan okurlarını bekliyor bordasına. Öykülerimiz mi, hep akılda kaldı Karabatak’ın öyküleri. Bu sayıda altı öykü zeka ve kurgu parıltılarını düşürmeye devam ediyor okurlarının göz bebeklerine. Karabatak’ın bu sayıda Prof. Dr. Sadettin Ökten’le yapmış olduğu röportaj çerçevelenip duvarlarımıza asılsa yeridir. Bütün satırların altını çizdiğimizden spot bulmakta zorlandığımızı söylemeliyiz. Yine de birkaç satır alıntıyla taçlandıralım sunuşumuzu: “Avrupa modernizmi Amerikan tüketimine ve pragmatizmine evrildi. Şu anda dünyada hâkim olan, Amerikan tipi modern insandır. Yüzeyseldir, basittir, yaptığı “bir” işi iyi bilir ve yapar, düşünmez, onun yerine başkaları düşünür ve bol bol tüketir ve tüketimin bir erdem olduğuna inandırılmıştır. İnsanlara ilgili görünür ama öyle bir eğitimi yoktur, ilgilendiğini zanneder ama ilgilenemez. Sonra da ölür. Akıllıları intihar eder. Bu çileye dayanamaz, çatlar.” Bu ayki dosyamızın konusu, şehirlerini peşi sıra sürükleyen, o şehirlerin bir dokusu haline gelen romanlar. “Huzur”un İstanbul’u, “Suç ve Ceza”nın St. Petersburg’u, “Pál Sokağı Çocukları”nın Budapeşte’si, “Çavdar Tarlasındaki Çocukları”nın New York’u, “Midak Sokağı”nın Kahire’si ve “Daisy Miller”in Cenova’sının yer aldığı dosyanın edebiyat mekan ilişkisi bağlamına yeni boyutlar kazandıracağını umuyoruz. Karabatak, hayattan ve onu besleyen felsefesinden kesitler sunan denemeleriyle, İstanbul’u ve dünyayı odalarımıza taşıyan gezi yazılarıyla, Türk musikisinin eşsiz seslerinden Kâni Karaca’nın ele alındığı müzik sayfasıyla, uzak sanılsa da aslında aynı sarkacın birbirinden ayrılmaz parçaları olan sansür ve özgürlük dengesinin irdelendiği tiyatro bölümüyle, her esere yeni bir ruh veren kitap incelemesiyle, Yeşilçam’ın efsanevi Cüneyt Arkın filmlerinin mercek altına alındığı sinema yazısıyla, karikatürleriyle, fotoğraf, illüstrasyon ve özgün görselliğiyle zengin bir baharın müjdesini veriyor okurlarına.



Karabatak 6


Karabatak 6
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 6 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Bir Yıl Bin Yıl Bir yılı bin yıl gibi geçer dergilerin; ne canlılara benzer ömrü ne cansızlara. Bir yılı geride bırakmışsa bir dergi bin yıl yaşamıştır, bilenler bilir. Bir düşünce kalesine benzetenler dergiyi, belli ki bir savunma mevzii olarak görmüşlerdir onu. Savunulacak olan nedir? Bir saldırıya mı maruz kalmıştır düşünce? Shakespeare, bu çağda yaşasaydı Hamlet’i şöyle konuşturabilirdi: “Sığ olmak ya da olmamak; işte bütün mesele bu!” Sıradan olan “nitelikli”, sığ olan “derin”in yerine göz dikmişse, dahası işgal etmeye başlamışsa topraklarını, dergileri kalelere benzetenlerin işaretleri bayraklar gibi dalgalanmalıdır burçlarda. Bir kaleyse Karabatak, olsa olsa bir boğaz kalesidir, önünden derin suların görkemli bir ırmak gibi aktığı. Bir yılda köprünün altından ne sular geçmiştir. Ne şiirler, ne öyküler, ne denemeler… Ne sözler söylenmiştir bir soru cümlesinin ardından, okuyanlara “Daha önceleri neredeydiniz?” dedirten. Karabatak’ın birinci yılını sözleriyle noktaladığımız Neyzen Salih Bilgin de o bilgelerden biri. Bu soluğa yalnız neyzenlerin değil, şair ve yazarların da ihtiyacı var. Göğsüne vurarak söylediği şu söze kulak verelim: “Bak bu bir ney! Esas neyzen buraya üflüyor. Neyde cambaz olmaya gerek yok. Bu bağı kurarsan bir tek sesle birçok şeyi anlatabilirsin. Bugüne kadar üretilen hiçbir ney birbirine benzemedi ve benzemeyecek. Bu bir tane ney var demektir. O ney de bu! Öbürü araç, kamış parçası. Bu ruhla, bilinçle birleşirse esas sesi verir. Biz aracıyız sadece. Emrettiği ve verdiği kadarıyla üflüyoruz.” Her şey kalpte olup bitiyor madem, övgünün gerçek sahibinden uzak düşmekten korkmalı. Bu bilinci kaybetmeden yürümeli; fakat tel üzerinde değil. Tel üzerinde yürüyen edebiyat cambazlarının dengesi bozulalı çok oldu. Kalabalıklara yapılan gösteriler değil miydi Şeyh Galip’e, “Halkın beğenisi felakettir,” dedirten. Karabatak’ı bu sayıdan itibaren yeni bir ebat ve tasarımla sunuyoruz. Ebadımızı küçültmüş olmamız bu sayfada muhtevaya dair çok şey söylememize izin vermiyor. Bu görevi “İçindekiler” sayfalarımıza bırakmakla beraber, dosyamızın Robinsonad romanlar üzerine olduğunu, hatırlatalım. Daniel Defoe’nun “Robinson Crusoe”, İbn Tufeyl’in, “Hay bin Yakzan”, William Golding’in “Sineklerin Tanrısı”, Marquez’in “Bir Kayıp Denizci”, Jules Verne’nin “Esrarlı Ada”, Edgar Allan Poe’nun “Nantucketli Arthur Gordon Pym’in Öyküsü” romanlarından yola çıkarak hazırladığımız bu dosyanın “insan” ve hırslarını tanıma açısından ufuk açıcı olacağını düşünüyoruz. Karabatak bir kez daha havalanıyor kanadından acı sular damlatarak.



Karabatak 9


Karabatak 9
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 9 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Görev Teslimi Kum saatinin kumları birbirine karışalı çok oldu. Kadim bir el, gölgeli bir zamanda çevirmişti onu. Fakat zaman geçtikçe ne kum ne için aktığını ne de insan neyi beklediğini hatırladı. İnsan, akan zamana başka bir isim verdi ve kum, yeni sembollerin doğuşunu göstermek için aktı. Nihayet gün geldi semboller manaların yerini aldı, aynalar gerçeğin, gölgeler güneşin. Öyle ki “Bülbülü Öldürmek”in kahramanı Scout’un ağzından şu sözler döküldü: “Yaz geliyordu; Jem’le sabırsızlıkla bekliyorduk. En sevdiğimiz mevsim yazdı: Yaz, sinek teliyle çevrili arka verandada portatif yataklarda uyumak veya ağaç evinde uyumaya çalışmaktı; yaz, yiyecek her şeyin güzel olması demekti; yaz, binlerce renge bürünmüş bir doğa demekti; ama hepsinden çok da Dill demekti.” Sembollerin gün gelip gerçeğin yerini aldığına işaret eden yazarlar arasında Ahmet Haşim de vardır. Haşim, “Leylek, yaz mevsimin kuşu değil, bizzat yazdır,” demekle kalmaz, “Muhakkak leylek, ressam ve şairi birtakım girift ve mevzun tahayyülâta davet etmek üzere yaratılmış bir kuştur,” diyerek ona bir ilham görevi de yükler. Biz bir adım daha ileri giderek görevin bir karabatak tarafından teslim alındığını söyleyebiliriz bu yaz. Haşim, ressam ve şairleri sanatlarına çağıran bir büyücü kuştan söz ediyor. Doğrusu leylekten bu görevi teslim alırken yalnızca ressam ve şairleri değil, hikâyeci ve deneme yazarlarını da kervanına kattığını görüyoruz Karabatak’ın. Zengin kadrosuyla Karabatak, okurunu yaz sayısıyla karşılıyor. İlham verdiği şairler: Ayşe Sevim, Yahya Kurtkaya, Dursun Güzel, Çayan Özvaran, Meryem Kılıç, Emirhan Kömürcü, Yusuf Duruk, Koray Feyiz, Kamil Remzi Cin, Şafak Çelik, Sümeyra Yaman, Metin Erol, F. Nuriye Torun, Fuat Eren, Berkay Öztürk, Hayrünnisa Çetin ve Vefa Lök. Poetika yazarları: Hasan Akay, Yahya Kurkaya; deneme yazarları: Mehmet Sabri Genç ve Sümeyra Yaman. Öykücüleri: Bahar Paşalı, F. Büşra Helvacıoğlu, Hüseyin Akın, Hasibe Çerko, Ayşe Uçkan, Ela Korgan, M. Sabri Gümüş ve Yasemin Yıldız. Bu sayının röportajını genç öykücülerimizden Güzide Ertürk, çağdaş fantastik edebiyat denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Ursula K. Le Guin’la yaptı. “Hayal gücü hayatımı dengede tutuyor. O olmadan gerçeği nasıl kavrayabilirim?” diyen Le Guin edebiyat serüvenini Karabatak okurları için anlatıyor. Karabatak dosyasını romanların gölge kahramanlarına ayırdı. Ana karakterin tek kişilik evreninin silik öğeleri olan bu kahramanlar, bir kez de olsa başkahraman mevkisine yükseltiliyor. Naime Erkovan, “Yerin Dibinden Gelen Makas Şıkırtıları”; Fatih Taşçı, “Deniz Örtüsü”; Güzide Ertürk, “Bir Kedi Sırıtıyor”; Bünyamin Demirci, “Cosimo’yu Ağaca Kim Çıkardı”; Şafak Çelik, “Çolak Salih Süpermene Karşı” ve Tuna Lütfü Yukay “İnan Bana Bu Sefer Dorian Masum” başlıklı yazılarıyla gölgede kalmış kahramanları güneşe doğru çeviriyorlar. Karabatak’ın ilham verdiği diğer kalemlere gelince: Gezi yazılarıyla Rahşan Tekşen ve F. Hande Topbaş; Edebiyat ve Şehir bölümü yazısıyla H. Hümeyra Şahin; kitap tanıtım yazısıyla Muhsin Mete; efsanevi John Lennon’ı ele aldığı müzik yazısıyla Oya İşeri Gever; tiyatro yazısıyla Hüseyin Sorgun; Ortadoğu sinemasını irdelediği sinema yazısıyla Hakan Bilge; çizimleriyle Ertan Ayhan Sertöz; fotoğraflarıyla Kemal Kaya ve Ali Fuat Altın; fotomanipülasyonu ve elbette ki eşsiz tasarımıyla Sedat Gever. Leylekten ilham görevini teslim alan Karabatak, dokuzuncu kez havalanıyor.



Karabatak 15


Karabatak 15
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Karabatak 15 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


DUA ACILARIMI HAFİFLETİYORDU* “Acılarla Gölgelenen Edebiyat” dosyamızı hazırlarken yaşayacağımız acıdan habersizdik. Ülkemizin yetiştirdiği önemli kültür ve sanat insanlarından Ayşe Şasa Hanımefendi’yi ebediyete uğurlayacağımız aklımızın ucundan dahi geçmiyordu. Kendisine Allah’tan rahmet ve nefsine karşı açtığı savaşı galibiyetle noktalayan örnek yaşantısının geride kalanlara rehber olmasını diliyoruz. Dosyamızı acılardan beslenen eserlere ayırdık. Bu bağlamda Bünyamin Demirci Akif’in ölümsüz duası “Çanakkale Şehitlerine” şiirini; Şafak Çelik Taşlıcalı Yahya Bey’in Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi üzerine kaleme aldığı mersiyesini; Tuna Lütfü Yukay, Refik Halid Karay’ın bir nevi sürgün günlüğü olan “Gurbet Hikâyeleri”ni ve Meryem Kılıç, Rabindranath Tagore’un acılarla yoğrulmuş “Meyve Zamanı” adlı eserini inceledi. Röportajımızı yine ülkemizin yetiştirdiği nadir sanatçılardan biriyle yaptık: Hattat Hasan Çelebi. Kendisine sorular yönelten kişi, onun yetiştirdiği yüzlerce öğrencisinden biri olan Sare Çizmecioğlu. “Ateşi külle örterler” diyen Hasan Çelebi, sanata bakışını ve bir sanatçı olabilmenin uzun ve meşakkatli yolunu dergimize anlattı. Bu sayının şairlerine gelince: Ayşe Sevim, Hüseyin Akın, Şafak Çelik, Çayan Özvaran, Meryem Kılıç, Emrah Yolcu, Sümeyra Yaman, Emirhan Kömürcü, Sevgi Yerlioğlu, Yusuf Koşal, Nurettin Durman, F. Nuriye Torun, Fatih Taşcı, Kamil Remzi Cin, Fuat Eren, Koray Feyiz, Şeymanur Cuvoğlu, Bülent Özdemir, Sedanur Saka, Muhammed İkbal Yıldırım, Şeyhmus Durmuş, Sare Öztürk, Nazlı Ergin Duran ve İlknur Yardımcı. Öykücüler: Demet Soysal, İlknur Demirci, Muhammed İkbal Yıldırım, Nimet Büşra Kararmaz, Emine Bayındır, Zeynep Kaplantaş, Emre Şahin, Şule Köklü, Hande Aydın ve Cüneyt Tüzel. Poetika yazarları: Hasan Akay, Muhammed Sarı ve Sümeyra Yaman. Deneme yazarları, yeni projesinin ilk yazısını Karabatak için kaleme alan Mehmet Sabri Genç ve Büşra Sürgit. Ayrıca gezi yazılarıyla Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş, “Şehir ve Edebiyat” köşesinin yazarı H. Hümeyra Şahin, tiyatro yazısıyla Hüseyin Sorgun, sinema yazısıyla Hakan Bilge, Arap dünyasından bir müzik yazısıyla Sare Öztürk, kitap yazılarıyla Fatih Taşcı, Sevgi Yerlioğlu ve Nurbanu Dönmez dergimizde yerlerini alıyorlar. Aslı Doğan fotoğrafıyla, Ertan Ayhan Sertöz çizimleriyle ve elbette Sedat Gever fotomanipülasyonlarıyla bu sayımızı zenginleştirdiler. Karabatak on beşinci kez havalandı. *Ayşe Şasa, Karabatak Sayı 2



Karabatak 10


Karabatak 10
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayın Dağıtım Paz. San. ve Tic Ltd. Şti
Release Date :

Karabatak 10 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayın Dağıtım Paz. San. ve Tic Ltd. Şti this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Karabatak Göçü Tolstoy, eserlerinde ilkbahardan iki şekilde söz eder: Her şeye, bütün kötülüklere rağmen ilkbahar güzeldir, müjdedir ve zaten güzel olan her şey, onda daha da güzelleşir. Şair ve yazarlar tarafından ilkbahar bu kadar iltifata layık görülürken sonbahar, hayat veren hiçbir şeyle bağdaştırılmaz. O, gidişin ayak seslerini barındırır derinlerde ve hiçbir güç arındıramaz sonbaharı bu yükten. Bütün şairlerle yazarlar ağız birliği edip sussalar ve ona böyle özellikler vermekten vazgeçseler de insanın ara sıra gözünü gökyüzüne çevirmesi yeterlidir. Göçmen kuşlar yeter sonbaharı ele vermeye. Fakat bu göçe şahit olmak için gözü uzaklara çevirmeye gerek yoktur. Göç, Karabatak’ın sayfalarında başlıyor. Karabatak dosyasının semalarında uçuruyor şairleriyle bütünleşen efsanevi kuşları. “Bülbül”ü, “Kuzgun”u, “Simurg’un kuşları”nı, “Albatros”u, “Akbaba”yı, “Güvercin”i, “Kartal”ı, “Turna”yı ve elbette “Karabatak”ı. Ama başka şairleri de var Karabatak’ın: Hüseyin Akın, Ayşe Sevim, Çayan Özvaran, Nurettin Durman, Dursun Güzel, Hüseyin Karaca, Yusuf Duruk, Meryem Kılıç, Sümeyra Yaman, Hasan Akay, Kamil Remzi Cin, Şafak Çelik, Emirhan Kömürcü, Fuat Eren ve F. Nuriye Torun. Bu sayının poetika yazarları: “Şairlerin Mekânla İlişkileri üzerine Notlar” yazısıyla Ali Galip Yener, “Yüksek Gerilimli ve Çoksesli Bir Şiir: Av Edebiyatı” yazısıyla Mustafa Kurt, “Şair ve Aktör” yazısıyla Hüseyin Karaca. “Sönmüş Ateşin Gülü” başlıklı deneme yazısıyla Mehmet Sabri Genç yine sarsıyor ruhlarımızı. “Ömer Hayyam Rübailerinin Üç (Dört) Tercümesi Hakkında” eleştiri yazısıyla Naci Akıncı kitap köşemizi zenginleştiriyor. Odak sayfasının bu sayıdaki usta fotoğrafçısı ise Metin Arabacı. Karabatak onuncu sayısında da unutulmayacak bir röportaj sunuyor okurlarına. “Küçük Şey Yoktur” ve “Bir’in Sırrı” adlı eserleriyle dünyaya ve yaratılışa yepyeni bir gözle bakmayı öğreten Kemal Ural, bu ayki konuğumuz. “Dünyanın En Büyük Sevgileri ve Acıları Gizli Kalanlardır” diyen Kemal Ural münzevi sessizliğini ilk kez bozuyor. Elli üç sene önce yayınladığı Şule Dergisi’nin hazırlıklarını ve kısa ama iz bırakan öyküsünü paylaşıyor okurlarımızla. Bu sayının öykücülerine gelince: “Ilık Kar”la Güzide Ertürk, “Rüyasında Deniz Gören Adam”la Hasibe Çerko, “Uzun Kışın Suçlusu”yla Demet Soysal, “Sadekâr”la Sümeyra İkiz, “Ağlamak Özlenir” ve “Bana Rengini Söyle Çocuk”la Bünyamin Demirci. Ayrıca her sayının değişmez isimlerini zikretmek gerek: Gezi yazılarıyla Rahşan Tekşen, F. Hande Topbaş ve H. Hümeyra Şahin; tiyatro yazısıyla Hüseyin Sorgun; sinema yazısıyla Hakan Bilge; aktivist yazılarıyla Oya İşeri Gever; fotoğraflarıyla Kemal Kaya; Kemal Ural çizimiyle Ertan Sertöz; fotomanipülasyonları ve enfes tasarımlarıyla Sedat Gever. Sonbahar göçü Karabatak’ın sayfalarında başlıyor.



Edebiyat Ve Thaf Karabatak 22


Edebiyat Ve Thaf Karabatak 22
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Edebiyat Ve Thaf Karabatak 22 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


MERKEZİ GÖSTEREN PUSULA Hayatın merkezine alınan nesneye ya da düşünceye göre şekillenir varlığımız. Ona ulaşma gayesi bazen sınırlar çiğnetir, bazen fedakârlık gerektirir. Bu nedenle önemlidir, merkeze neyi aldığımız çünkü onu canlı tutma gayretidir bizi de canlı tutan. Pusulamızın ibresi hep o tek hedefi işaret eder ve bütün eylemlerimiz varış noktamızın nabzıyla atar. İnsanlık tarihi, maddi gayelerin sadece hezimeti doğurduğunu göstermiştir. Oysa yalnızca sanat gibi seçkin hedeflerle yücelmeyi başarmıştır insan. O yüzden Karabatak, pusulasını tek bir noktaya çevirip edebiyatı hayatın merkezine yerleştirmiştir. Hayatı merkeze alarak yine iddialı bir röportaja imza attık. Edebiyat dünyamızın dününe ve bugününe vâkıf olan önemli isimlerden Prof. Dr. M. Fatih Andı, “Türk Edebiyatının Romanla İlişkisi, Sancılı Bir İlişkidir” diyerek zengin bir söyleşiyle hem edebiyata hem de edebiyatın hayatımıza yansımalarına yeni bir ufuk açtı. Her şeyin bir merkezi olduğu gibi, eserlerin de merkezleri vardır. Yazar ya da şairler kimi zaman bu noktayı ithaflarıyla göstermişlerdir. Bunu bulmak için Karabatak da dosyasını “ithaf” konusuna ayırdı. Tarihsel sürecinden bugüne, ünlü olanlarından tuhaflarına kadar geniş bir halka çizildi bu konu etrafında. Mehmet Ulukütük, Şafak Çelik, Naime Erkovan, Bünyamin Demirci, Fatih Taşcı, Meryem Kılıç ve Dursun Güzel dosyada yer alan isimler. Bu sayımızın şairleri Koray Feyiz, Murat Batmankaya, Hüseyin Akın, Nurettin Durman, Hasan Akay, Meryem Kılıç, Adnan Metin, Şafak Çelik, Sümeyra Yaman, Emirhan Kömürcü, Yusuf Koşal, Sare Öztürk, Çayan Özvaran, Sevgi Yerlioğlu, Nihat Hayri Azamat, Ahmet Sarı, F. Nuriye Torun, Şeymanur Cuvoğlu, Samet Koparan, Nuriye Erdoğan ve Ali Seyyah. Öykücülerimiz Güzide Ertürk, Bünyamin Demirci, Mehmet Babalıoğlu, Demet Soysal, Önder Şit, C. Zeynep Kaplantaş, Meliha Öz, Şeyma Gümüş, Selma Türköz ve Muhammed İkbal Yıldırım. Şiir çevirmenlerimiz Sare Öztürk, Prof. Dr. Mehmet Kanar ve Ahmet Cora. Deneme yazılarında Necati Mert, Zeki Demirkubuz ve Van Gogh eksenli çalışmasıyla yer aldı; Türkân Alvan, “Huzur” romanının mûsıkî tahlilini yaparken İmran Elagöz Taşkın, kelimelerin anlam yolculuğunu inceledi. Poetika yazılarımızda Hasan Akay, bu kez göstergelerin dünyasını mana merceğinin altına aldı. Ali Ömer Akbulut “Şiir İnsanın En Mükemmel İsmidir” yazısını; Mehmet Sabri Genç “Kâbuslar da Şahlanır” başlıklı tefrikasını paylaştı Karabatak okurlarıyla. Kitap tanıtım yazılarında Nurbanu Dönmez, Şerif Eskin’in “Zaman ve Hafızanın İzinde” isimli eserini; Sümeyra Yaman, Cafer Keklikçi’nin “El İzleri” adlı deneme ve “Havarya” isimli şiir kitabını ve Önder Şit, Ayhan Geçgin’in “Uzun Yürüyüş” romanını inceledi. Atölye bölümümüzde Ayşe Kâfi, İstanbul Modern’de sergilenen “Zaman ve Sanatçı” isimli koleksiyonu değerlendirirken gezi yazılarında F. Hande Topbaş bizi masallar şehri Van’a ve H. Hümeyra Şahin Dostoyevski’nin kenti St. Petersburg’a götürdü. Hüseyin Sorgun, “Hamlet dindar mıydı?” sorusunun cevabını Jalon’da bulmaya çalıştı; sinema bölümümüzde Hakan Bilge, aşk filmlerinin efsane yönetmeni François Truffaut’yu sayfasına taşırken Songül Koç, Pixar’ın son animasyon filmlerinden “Ters Yüz”ü (Inside Out) Karabatak okurları için değerlendirdi. Ayrıca Sedat Gever’in eşsiz grafik tasarımı ve fotomanipülasyonlarıyla; Ertan Ayhan Sertöz’ün kara kalem çizimiyle ve fotoğraf sayfasının bu ayki konuğu Çayan Özvaran’la Karabatak, yirmi ikinci kez havalandı.



Edebiyat Ve Sinema Karabatak 23


Edebiyat Ve Sinema Karabatak 23
DOWNLOAD
Author : karabatak.org
language : tr
Publisher: Şule Yayınları
Release Date :

Edebiyat Ve Sinema Karabatak 23 written by karabatak.org and has been published by Şule Yayınları this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on with Literary Criticism categories.


Rüyalar Perdeye Düşünce Her edebi eser, zihnimize bir sinema perdesi kurar ve okuduğumuz sözcükler, o büyülü perdeye unutulmaz sahneler düşürür. Yapıtın ölümsüzlüğü, canlandırdığımız ve kendi renklerimizle boyadığımız bu hayalle gerçekleşir. Böylece her kahraman, kalabalıkta görsek tanıyacağımız birine; her mekân, kendi sokağımızın aşinalığına bürünür. Perdesine aktardığı görüntülerin büyüsüne kapılan bazı insanlar ise gördüklerini herkesle paylaşma arzusunu duyarlar. Ve işte o zaman bu efsunlu perde yeryüzüne iner ki herkes aynı hayali görebilsin. Biz de bir hayale tutunduk sevgili dostlar ve edebiyatla sinemanın güçlü bağından ilham alarak yeni sayımızın dosya konusuna “Edebiyat ve Sinema” başlığını verdik. Bu bağlamda Ahmet Sarı “Edebiyat ve Sinema”; Mehmet Sabri Genç “Yekpâre Hürriyet ve Şiirsel Sinema”; Mehmet Ulukütük “Edebiyat (mimesis) ve Sinema (katharsis): Egzistansiyel Uyumdan Ontolojik Çatışmaya”; Şafak Çelik “Üç Yusuf”; Çayan Özvaran “Sinema ya da Ayna”; Bünyamin Demirci “Edebi Metnin Üzerindeki Kamera” ve Fatih Taşcı “Naylon Hakikat İfşaya Mahkum” adlı yazılarıyla perdeye düşürdüler ışıklarını. Karabatak, bu sayıda yine çok önemli bir röportaja imza attı. Ülkemizin manevi can damarlarından birini daha sayfalarımıza taşıyan Mehmet Sabri Genç, ODTÜ’nün efsanevi felsefe hocası Prof. Dr. Ahmet İnam’la tarihi bir söyleşi gerçekleştirdi. “Başlangıçta Hûşû Vardı” diyen İnam, Anadolu, yerlilik, sanat ve felsefe gibi geniş bir yelpazeyi çarpıcı açıklamalarla donattı, şimdiye kadar hiç anlatmadığı hayat öykülerini paylaştı Karabatak’la. Bu sayımızın şairleri Ayşe Sevim, Bülent Ata, Hüseyin Akın, Cafer Keklikçi, Nurettin Durman, Dursun Güzel, Meryem Kılıç, Çayan Özvaran, Şafak Çelik, Yusuf Koşal, Sevgi Yerlioğlu, Mustafa Uçurum, Cengizhan Orakçı, Fuat Eren, Sare Öztürk, Berke Camekan, Belkıs B. Şimşek, H. Samet Koparan, Mehmet Can Acer, Firdevs Aparı, Dila Akçay ve Nuriye Erdoğan. Öykücülerimiz ise Güzide Ertürk, Bünyamin Demirci, Emine Batar, Ela Korgan, Emre Şahin, Berrin Erdoğan, Ali Murat Binark, Hatice Kübra Koca ve Sare Çizmecioğlu. Dergimizin vazgeçilmez ismi haline gelen Necati Mert “Şehrin Taşları” yazısıyla deneme bölümümüzde yer alırken poetika sayfalarımızda Hasan Akay, “Platon’un Eczanesi’nde Ne Bulunur Ne Bulunmaz” yazısıyla; Ali Ömer Akbulut, “Şiir Bile Kendinden Geçer” ve Muhammed Sarı, “Yirmi Adımda Hakan Kalkan Şiiri” incelemeleriyle dergimize zenginlik kattılar. Romanının tefrikasına devam eden Mehmet Sabri Genç “Baykuş Sesi Var” derken Hüseyin Sorgun “Bir ‘Yanlışlık’ Olmasın”la tiyatro yazılarına bir yenisini ekledi. Sinema sayfalarında Hakan Bilge “Kumarbaz Bob” adlı incelemesi ve Songül Koç “Küçük Prens” animasyonunun değerlendirmesiyle bu sayıda yer aldı. Kitap bölümümüzde Ela Korgan, Şule Köklü’nün “Yanık Maske” adlı romanını; Nurbanu Dönmez, Fatma Akdağ’ın “Uslu Yara” adlı öykü kitabını; Sümeyra İkiz, İlknur Demirci’nin “Birkaç Tuhaf Gün” isimli öykü kitabını ve Fuat Eren, Sümeyra Yaman’ın “Eğer Bensem” isimli şiir kitabını inceledi. Bu sayıdan itibaren “Kültür Gündemi” bölümümüzde kültür dünyamızdaki kayda değer gelişmeleri Karabatak’a taşıyoruz. İlk konumuz, Türkiye Yazarlar Birliği’nin bu sene on birincisini düzenlediği “Türkçe’nin Şiir Şöleni” adlı etkinliği, TYB onursal başkanı D. Mehmet Doğan’ın Tataristan’ın Kazan şehrindeki açış konuşmasıyla birlikte sunduk. Gezi bölümümüzde F. Hande Topbaş rotasını, kadim şehir Sivas’a çevirirken Ayşe Kâfi Louise Bourgeois’nın “Dünyadan Büyük” adlı sergisini Karabatak okurları için gezdi. Çeviri şiirdeki isimlerimiz Sare Öztürk, Belkıs B. Şimşek ve Ahmet Cora. Görsel sanatların vazgeçilmez isimleri olan Sedat Gever, Ertan Ayhan Sertöz ve Çayan Özvaran’la Karabatak yirmi üçüncü kez havalandı.



Pike


Pike
DOWNLOAD
Author : J. Craig
language : en
Publisher: Springer Science & Business Media
Release Date : 2013-03-14

Pike written by J. Craig and has been published by Springer Science & Business Media this book supported file pdf, txt, epub, kindle and other format this book has been release on 2013-03-14 with Science categories.


Pike and related fish form an important part of aquatic ecosystems and are also commercially very valuable. This title provides full coverage of the biology, ecology and exploitation of this important group of fish and will be invaluable for fisheries scientists, fish biologists, aquatic scientists, ecologists and environmental scientists.